konumlandırmak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

konumlandırmak



"konumlandırmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 7 sonuç

Türkçe İngilizce
General
konumlandırmak locate f.
konumlandırmak base f.
konumlandırmak mount f.
konumlandırmak possess [obsolete] f.
konumlandırmak set out f.
Phrasals
konumlandırmak set down f.
Trade/Economic
konumlandırmak position f.

"konumlandırmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 38 sonuç

Türkçe İngilizce
General
vinci konumlandırmak position the crane f.
(bir şeyi) sarmal şeklinde konumlandırmak helix f.
yeniden konumlandırmak reposition f.
telafi olarak konumlandırmak offset f.
(birini) konumlandırmak insert f.
(özellikle stratejik olarak) konumlandırmak posture f.
önceden konumlandırmak preposition f.
önceden konumlandırmak pre-position f.
Phrasals
yanına/yanında konumlandırmak flank on i.
yüzü öne bakacak şekilde konumlandırmak face forward f.
düz konumlandırmak face forward f.
öne doğru konumlandırmak face forward f.
yüzü görünür şekilde konumlandırmak face out f.
ön yüzü dışarı bakacak şekilde konumlandırmak face out f.
ön yüzü bize bakacak şekilde konumlandırmak face out f.
düz konumlandırmak face out f.
yüzünü dışarı doğru konumlandırmak face out f.
ön yüzü dışarı bakacak şekilde konumlandırmak face out f.
ön yüzü yukarı gelecek şekilde konumlandırmak/yerleştirmek face up f.
-e doğru konumlandırmak orient to f.
'-e göre konumlandırmak orient to f.
birini bir şeye göre/doğru konumlandırmak orient someone to something f.
-de konumlandırmak base in f.
-in tam ortasında konumlandırmak center on f.
duvarın, zeminin tam ortasında konumlandırmak center on (something) f.
(birinin/bir şeyin) yanına/yanında konumlandırmak flank upon (someone or something) f.
(birinin/bir şeyin) yanına/yanında konumlandırmak flank on (someone or something) f.
(birini/kendini/bir şeyi birilerinin/bir şeylerin) arasında konumlandırmak interpose (one, oneself, or something) between (someone or something) f.
birilerinin/bir şeylerin arasında konumlandırmak interpose between people or things f.
(bir şeye) göre/doğru konumlandırmak orient to (something) f.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) üzerinde konumlandırmak place (someone or something) above (someone or something) f.
üst kısmında konumlandırmak place above f.
(birini/bir şeyi) belli bir mesafede tutmak/konumlandırmak set (someone or something) back f.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) gerisinde/uzağında konumlandırmak set (someone or something) back from (someone or something else) f.
Idioms
bir çevrede kendini konumlandırmak find (one's) bearings f.
kendini konumlandırmak find/get your bearings f.
Technical
yeniden konumlandırmak reground f.
vinçle konumlandırmak boom f.