Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | kritik durum | emergency i. |
Genel | kritik durum | crunch i. |
Technical | ||
Teknik | kritik durum | critical state i. |
Teknik | kritik durum | critical condition i. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | kritik durum baskısı | critical incident stress i. |
Genel | gergin ve kritik durum | clutch i. |
Genel | kritik durum içeren | money s. |
Phrases | ||
İfadeler | durum kritik bir hal aldığında | when the balloon goes up expr. |
İfadeler | durum kritik bir hal aldığında/almadan | before the balloon goes up expr. |
Trade/Economic | ||
Ticaret/Ekonomi | kritik durum değerlendirmesi | critical incident evaluation i. |
Technical | ||
Teknik | net durum değişkeninin kritik değeri | critical value of the net state variable i. |
Military | ||
Askeri | belirli bir bölgede muharebelerin kritik oranda şiddetlenmesiyle ortaya çıkan ve ulusal ve müttefik komutanlar tarafından özel ve derhal müdahale gerektiren beklenmedik durum | emergency in war i. |