Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | kulak gibi | ear-shaped s. |
Genel | kulak gibi | ear-like s. |
Genel | kulak gibi | ear-like s. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | devede kulak gibi | derisory s. |
Genel | kulak gibi çıkıntıları olan | auricled s. |
Idioms | ||
Deyim | çok az/devede kulak gibi bir miktar para | budget dust i. |
Deyim | bütçede çok az/önemsiz/devede kulak gibi bir miktar para kalması | budget dust i. |
Medical | ||
Medikal | (göz, kulak gibi) iki çift organ arasında anormal mesafe bulunması | hypertelorism i. |
Physiology | ||
Fizyoloji | kulak kiri gibi madde salgılayan | ceruminous s. |
Pathology | ||
Patoloji | (orta kulak veya mastoid gibi) belirli bir alanda büyüyen tümör | cholesteatoma i. |
Marine Biology | ||
Deniz Biyolojisi | kulak taşı gibi | otolithic s. |