kuyruğunda - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

kuyruğunda



"kuyruğunda" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

Türkçe İngilizce
Colloquial
kuyruğunda on your tail expr.
Idioms
kuyruğunda on tail expr.

"kuyruğunda" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 36 sonuç

Türkçe İngilizce
General
banka kuyruğunda beklemek wait in the bank queue f.
Phrasals
birinin kuyruğunda/peşi sıra dolaşmak run around after someone f.
(birinin/bir şeyin) kuyruğunda/peşi sıra dolaşmak run around after (someone or something) f.
Colloquial
(birinin) kuyruğunda/ensesinde on (one's) tail expr.
birinin kuyruğunda/ensesinde on someone's tail expr.
birinin kuyruğunda/ensesinde on somebody’s tail expr.
Idioms
(birinin) kuyruğunda on (one's) heels expr.
Aeronautic
uçağın kuyruğunda bulunan ve burun aşağı yukarı hareketini sağlayan ana kumanda yüzeyi elevator i.
Marine Biology
atlantik ve karayipler'in tropikal bölgelerine özgü, kuyruğunda geniş sarı çizgiler bulunan bir sofra balığı yellowtail snapper i.
atlantik ve karayipler'in tropikal bölgelerine özgü, kuyruğunda geniş sarı çizgiler bulunan bir sofra balığı ocyurus chrysurus i.
atlantik ve karayipler'in tropikal bölgelerine özgü, kuyruğunda geniş sarı çizgiler bulunan bir sofra balığı yellowtail i.
(bazı vatozların sırtı ve kuyruğunda bulunan) kılçıklı omurga ichthyodorulite i.
sadece kuyruğunda notokord olan urochordal s.
sadece kuyruğunda sırt ipliği olan urochordal s.
sadece kuyruğunda çubuk şeklinde yapı olan urochordal s.
Zoology
kuyruğunda halka şeklinde siyah desenler bulunan küçük bir lemur ring-tailed lemur i.
yüzü, kulakları, ayakları ve kuyruğunda koyu renk lekeler olan beyaz bir iran kedisi colorpoint persian [uk] i.
afrika'ya özgü olup uçan sincaba benzeyen ve kuyruğunda pulsu yapılar bulunan, anomaluridae familyasına mensup kemirgenlere verilen ad flying squirrel i.
kulaklarında ve kuyruğunda uzun tüyler bulunan bir tazı ırkı gazelle hound i.
kulaklarında ve kuyruğunda uzun tüyler bulunan bir tazı ırkı saluki i.
kulaklarında ve kuyruğunda uzun tüyler bulunan bir tazı ırkı persian greyhound i.
kulaklarında ve kuyruğunda uzun tüyler bulunan bir tazı ırkı sloughi i.
Breeding
kuyruğunda keçeleşmiş tüyler bulunan dag-tailed s.
boynunda ve kuyruğunda yele benzeri siyah tüyleri olan (kümes hayvanı) columbian s.
Military
top kuyruğunda kalan gazların tutuşması ile oluşan alev flareback i.
Ornithology
kuş kuyruğunda uçuş yönünü kontrol eden ve denge sağlayan sert tüylerden her biri rectrix i.
erkeklerinin kanat ve kuyruğunda turunculuklar bulunan siyah tüylü bir amerika ötleğeni redstart (setophaga ruticilla) i.
meksika ve orta amerika'da bulunan parlak renkli tüyleri olan ve kuyruğunda göz benzeri benekleri olan bir kuş turkey (agriocharis ocellata) i.
meksika ve orta amerika'da bulunan parlak renkli tüyleri olan ve kuyruğunda göz benzeri benekleri olan bir kuş meleagris ocelatta i.
meksika ve orta amerika'da bulunan parlak renkli tüyleri olan ve kuyruğunda göz benzeri benekleri olan bir kuş ocellated turkey i.
erkeklerinin kanat ve kuyruğunda turunculuklar bulunan siyah tüylü bir amerika ötleğeni american redstart i.
burnu, ayakları ve kuyruğunda beyaz lekeler bulunan siyah kuğulara verilen ad berkshire i.
sırtı grimsi kahverengi, karnı ise beyaz olup kanatlarında ve kuyruğunda beyaz çizgiler bulunan, kuzeydoğu asya'da üreyip kışı avustralya'da geçiren bir kumkuşu maybird i.
avustralya'ya özgü, başında ve kuyruğunda yeşil-mor yanardönerli tüyler bulunan kadifemsi siyah bir cennet kuşu riflebird i.
avustralya'ya özgü, başında ve kuyruğunda yeşil-mor yanardönerli tüyler bulunan kadifemsi siyah bir cennet kuşu ptloris paradisea i.
Slang
sürekli (birinin) kuyruğunda/ensesinde/tepesinde on (one's) ass [us] expr.