İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | level down f. | aşağı çekmek |
Öbek Fiiller | level down f. | aşağı indirmek |
Öbek Fiiller | level down f. | aşağı seviyeye indirmek |
Öbek Fiiller | level down f. | aynı seviyeye indirmek |
Öbek Fiiller | level down f. | düşürerek eşitlemek |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | drop down below a certain level f. | belli bir seviyenin altına düşmek |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | level something down f. | bir şeyi düzleştirmek |
Idioms | ||
Deyim | bring (something) down to (one's) level f. | (birinin) seviyesine indirmek/düşürmek |
Deyim | bring (something) down to (one's) level f. | (birinin) anlayacağı bir dille anlatmak |
Deyim | bring (something) down to (one's) level f. | (birinin) anlayacağı şekilde anlatmak |
Deyim | bring (something) down to (one's) level f. | (birinin) seviyesinde anlatmak |
Speaking | ||
Konuşma | I won't stoop down to someone's level expr. | senin seviyene inmeyeceğim |
Technical | ||
Teknik | down-level computer i. | düşük model bilgisayar |
Teknik | down-level computer i. | önceki sürümlü bilgisayar |
Computer | ||
Bilgisayar | down-level ras i. | alt düzey ras |
Informatics | ||
Bilişim | down-level s. | eski model (bilgisayar) |
Bilişim | down-level s. | önceki sürümlü |