İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | line up in f. | (bir şekilde) sıralanmak |
Öbek Fiiller | line up in f. | (bir şekilde) sıraya girmek |
Öbek Fiiller | line up in f. | (bir şekilde) dizilmek |
Öbek Fiiller | line up in f. | (bir şey halinde) sıraya girmek/dizilmek |
Öbek Fiiller | line up in f. | (bir şekilde) sıralamak |
Öbek Fiiller | line up in f. | (bir şekilde) sıraya sokmak |
Öbek Fiiller | line up in f. | (bir şekilde) dizmek |
Öbek Fiiller | line up in f. | (bir şey halinde) sıraya sokmak/dizmek |
Öbek Fiiller | line up in f. | (bir yerde/bir yerin veya bir şeyin içerisinde) sıraya girmek/dizilmek |
Öbek Fiiller | line up in f. | (bir yerde/bir yerin veya bir şeyin içerisinde) sıraya sokmak/dizmek |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | line up in something f. | sıra oluşturmak |