lonely - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

lonely

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"lonely" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 18 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
lonely s. yalnız
General
lonely s. tenha
lonely s. kasvetli
lonely s. kimsesiz
lonely s. garip
lonely s. yalnız (kimse)
lonely s. ıssız
lonely s. eşi olmayan
lonely s. arkadaşsız
lonely s. tek
lonely s. tek başına
lonely s. münzevi
lonely s. terkedilmiş
lonely s. herkesten uzak
lonely s. sıkıntı verici
lonely s. benzersiz
lonely s. yanında benzeri olmayan
lonely s. bir başına

"lonely" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 40 sonuç

İngilizce Türkçe
General
lonely hearts i. yalnız kalpler
the lonely cowboy i. yalnız kovboy
a lonely island i. ıssız bir ada
feel lonely f. garipsemek
be lonely for f. özlem duymak
become lonely f. tenhalaşmak
be lonely f. yalnız kalmak
become lonely f. yalnız kalmak
be lonely f. yalnız olmak
feel lonely f. yalnız hissetmek
get lonely f. yalnızlaşmak
exceedingly lonely s. son derece yalnız
lonely-hearts s. yalnız kimse ile ilgili
lonely-hearts s. partner arayan kimse ile ilgili
lonely-hearts s. evlenmek isteyen kimse ile ilgili
very lonely zf. ıpıssız
Phrases
lonely and unhappy expr. yalnız ve mutsuz
Colloquial
lonely roads i. ıssız yollar
lonely man i. yalnız adam
Idioms
a lonely little petunia in an onion patch i. bataklıktaki çiçek
a lonely little petunia in an onion patch i. bir ortamda sırıtma
a lonely little petunia in an onion patch i. ait hissetmediğin yerde bulunma
a lonely little petunia in an onion patch i. bir ortama yakışmama
a lonely little petunia in an onion patch i. kel alaka olma
plough a lonely furrow f. kendi yolunu kendi çizmek
plough a lonely furrow f. kimseden yardım almadan hareket etmek
plough a lonely furrow f. yalnız iş görmek
plough a lonely furrow f. kendi yolundan gitmek
plough a lonely furrow f. başkalarının yapmadığını yapmak
plough a lonely furrow f. kendi çizdiği yolda ilerlemek
plough a lonely furrow f. kendine ayrı bir yol çizmek
plough a lonely furrow f. diğerlerinden ayrı/farklı bir yolda yürümek/ilerlemek
plough a lonely furrow f. farklı bir ilgi alanı olmak
Speaking
I'm lonely expr. ben yalnızım
she's a little lonely out here by herself expr. burada kendi başına biraz yalnızlık çekiyor
I'm lonely expr. yalnızım
Media
lonely hearts s. (gazetede) partner bulma bölümü ile ilgili
lonely hearts s. (gazetede) yalnız kalpler sütunu ile ilgili
lonely-hearts s. (gazetede) partner bulma bölümü ile ilgili
lonely-hearts s. (gazetede) yalnız kalpler sütunu ile ilgili