| Türkçe | İngilizce | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | mahal vermemek | not allow f. |
| Genel | mahal vermemek | not permit f. |
| Genel | mahal vermemek | not give rise f. |
| Genel | mahal vermemek | not give rise to f. |
| Genel | mahal vermemek | not to occasion f. |
| Genel | mahal vermemek | not to give rise to f. |
| Genel | mahal vermemek | not let something happen f. |
| Türkçe | İngilizce | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | hataya mahal vermemek | avoid any possible mistakes f. |
| Phrases | ||
| İfadeler | şüpheye mahal vermemek için | for the avoidance of doubt expr. |
| Idioms | ||
| Deyim | soruna/probleme mahal vermemek | do anything for a quiet life f. |
| Deyim | (birine/bir şeye) yer/mahal vermemek | not give (someone or something) houseroom [old-fashioned] f. |
| Trade/Economic | ||
| Ticaret/Ekonomi | ekonomik yatırımları olan politikacıların kamuoyunda tartışmalara mahal vermemek için görevde bulundukları süre içerisinde malvarlıklarının yönetimini devrettikleri bir çeşit kayyum müessesesi | blind trust i. |
