Geçmiş

nasihat

"nasihat" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 21 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	nasihat	advice i.
General
2	Genel	nasihat	counsel i.
3	Genel	nasihat	rede i.
4	Genel	nasihat	advice i.
5	Genel	nasihat	sermon i.
6	Genel	nasihat	admonition i.
7	Genel	nasihat	warning i.
8	Genel	nasihat	tip i.
9	Genel	nasihat	adviso [obsolete] i.
10	Genel	nasihat	admonishment i.
11	Genel	nasihat	charge i.
12	Genel	nasihat	hortatory i.
13	Genel	nasihat	paraenesis i.
14	Genel	nasihat	parenesis i.
15	Genel	nasihat	premonition i.
Colloquial
16	Konuşma Dili	nasihat	straight tip i.
Idioms
17	Deyim	nasihat	an earful i.
18	Deyim	nasihat	an earful i.
Law
19	Hukuk	nasihat	advice i.
Archaic
20	Eski Kullanım	nasihat	documentation i.
21	Eski Kullanım	nasihat	premonishment [obsolete] i.

"nasihat" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 73 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	nasihat etmek	advise f.
General
2	Genel	nasihat veren	exhorter i.
3	Genel	nasihat faslı	jaw i.
4	Genel	nasihat etme	exhorting i.
5	Genel	nasihat etme	sermonizing i.
6	Genel	nasihat etme	sermonising i.
7	Genel	nasihat vermek	counsel f.
8	Genel	nasihat etmek	sermonize f.
9	Genel	nasihat etmek	admonish f.
10	Genel	nasihat vermek	advise f.
11	Genel	nasihat etmek	advise f.
12	Genel	nasihat etmek	sermonise f.
13	Genel	nasihat etmek	counsel f.
14	Genel	nasihat vermek	give advice f.
15	Genel	nasihat vermek	admonish f.
16	Genel	nasihat tutmak	follow the advice f.
17	Genel	nasihat etmek	advertise [obsolete] f.
18	Genel	nasihat etmek	advertize [obsolete] f.
19	Genel	nasihat etmek	advertise [obsolete] f.
20	Genel	nasihat etmek	advertize [obsolete] f.
21	Genel	yeniden nasihat vermek	readvise f.
22	Genel	nasihat vermek	rede f.
23	Genel	nasihat etmek	wise f.
24	Genel	'-e karşı nasihat etmek	disadvise f.
25	Genel	önceden nasihat etmek	premonish f.
26	Genel	nasihat çekmek	pulpiteer f.
27	Genel	nasihat etmek	sermonize f.
28	Genel	nasihat etmek	sermonise f.
29	Genel	nasihat verici	hortatory s.
30	Genel	nasihat verilmiş	exhorted s.
31	Genel	nasihat verici	hortative s.
32	Genel	nasihat olarak	admonitory s.
33	Genel	nasihat dolu	hortative s.
34	Genel	nasihat verici	sermonising s.
35	Genel	nasihat edilmiş	sermonized s.
36	Genel	nasihat edilmiş	sermonised s.
37	Genel	nasihat verici	sermonizing s.
38	Genel	nasihat verici	adhortatory s.
39	Genel	nasihat dinleyen	receptive s.
40	Genel	nasihat edilmemiş	unadmonished s.
41	Genel	nasihat edilmemiş	uncounselled s.
42	Genel	yanlış nasihat edinmiş	miscounselled s.
43	Genel	nasihat veren	commonitory [obsolete] s.
44	Genel	nasihat veren	preaching s.
45	Genel	nasihat edici	premonitive s.
46	Genel	nasihat verici bir biçimde	hortatively zf.
47	Genel	nasihat eder şekilde	admonishingly zf.
48	Genel	nasihat ederek	admonitorily zf.
49	Genel	nasihat vererek	preachily zf.
50	Genel	nasihat vererek	preachingly zf.
51	Genel	(nasihat ifadesi olarak) genç hanım	young lady ünl.
52	Genel	(nasihat ifadesi olarak) genç adam	young man ünl.
Phrasals
53	Öbek Fiiller	nasihat etmek	advise (one) about (something) f.
54	Öbek Fiiller	nasihat etmek	advise someone about someone or something f.
55	Öbek Fiiller	nasihat çekmek	advise on f.
56	Öbek Fiiller	birine bir şeyi yapmaması konusunda nasihat vermek	advise someone against doing something f.
57	Öbek Fiiller	(birine bir şeyi) yapmaması konusunda nasihat vermek	advise (one) against (something) f.
58	Öbek Fiiller	(bir şeyi) yapmaması konusunda nasihat vermek	advise against (something) f.
59	Öbek Fiiller	yapmaması konusunda nasihat vermek	advise against doing f.
60	Öbek Fiiller	birine bir şeyi yapmaması konusunda nasihat vermek	advise someone against doing something f.
61	Öbek Fiiller	(birine bir şeyi) yapmaması konusunda nasihat vermek	advise (one) against (something) f.
62	Öbek Fiiller	(bir şeyi) yapmaması konusunda nasihat vermek	advise against (something) f.
63	Öbek Fiiller	yapmaması konusunda nasihat vermek	advise against doing f.
Proverb
64	Atasözü	nasihat vermek kolaydır	nothing is given so freely as advice
65	Atasözü	iyi bir örnek olmak öğüt/nasihat vermekten daha etkilidir	a good example is the best sermon
Idioms
66	Deyim	boş boş nasihat verme	the tune the old cow died of i.
67	Deyim	oturduğu yerden eleştiren/nasihat veren kimse	hurler on the ditch i.
Religious
68	Dini	nasihat ile ilgili	paraenetic s.
69	Dini	nasihat ile ilgili	paraenetical s.
70	Dini	(nasihat, vaaz) hararetli	fire-and-brimstone s.
71	Dini	(nasihat, vaaz) sonsuz azap ile korkutan	fire-and-brimstone s.
Archaic
72	Eski Kullanım	nasihat veren kadın	monitress i.
73	Eski Kullanım	nasihat etmek	school f.