occasional - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

occasional

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"occasional" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 31 sonuç

İngilizce Türkçe
General
occasional i. rastlantısal bir şey
occasional i. tesadüfi bir şey
occasional i. ara sıra olan bir şey
occasional s. nadiren
occasional s. ara sıra olan
occasional s. ara sıra meydana gelen
occasional s. tesadüfi
occasional s. rasgele
occasional s. rastlantısal
occasional s. arada sırada olan
occasional s. az rastlanan
occasional s. özel bir durum için yaratılmış
occasional s. durumun gerekliliklerine göre kullanılmak üzere tasarlanmış
occasional s. bir şeyi mümkün kılan
occasional s. bir şeyin nedeni olan
occasional s. (bir şeye) vesile olan
occasional s. belirli bir durumda meydana gelen
occasional s. belirli bir durumda gerçekleşen
occasional s. belirli bir durum için yazılan
occasional s. belirli bir olayı kutlamak için yazılan
occasional s. yıldönümünü kutlamak için yazılan
occasional s. seyrek
occasional s. nadir
occasional s. belirli bir durumda eyleme geçen
occasional s. zaman zaman eyleme geçen
occasional s. durumun gerektirdiği şekilde kullanılmak üzere tasarlanan
occasional s. durumun gerektirdiği şekilde kullanılmak üzere inşa edilen
Trade/Economic
occasional s. ara sıra olan
Law
occasional s. arızi
occasional s. arid
Furniture
occasional s. nadiren kullanılmak üzere tasarlanmış (mobilya)

"occasional" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 16 sonuç

İngilizce Türkçe
General
occasional drinker i. ara sıra içen
be occasional f. şansa bağlı olmak
occas (occasional) kısalt. ara sıra olan
occas (occasional) kısalt. nadiren
occas (occasional) kısalt. rastlantısal
Trade/Economic
occasional absence i. ara sıra meydana gelen devamsızlık
occasional customer i. daimi olmayan müşteri
occasional customer i. geçici müşteri
occasional licence [uk] i. yalnızca belirli zamanlarda içki satmak için verilen ruhsat
Furniture
occasional table i. belirli işlevi olmayan küçük masa
Transportation
the international occasional carriage of passengers by coach and bus (interbus) i. otobüsle ve otokarla uluslararası arızi yolcu taşımacılığı anlaşması
Traffic
occasional service i. arızi servis
Medical
occasional annoyance i. ara sıra ortaya çıkan bir rahatsızlık
Psychology
occasional cause i. fiziksel bir olayın gerçek nedeni değil etkeni olarak kabul edilen zihinsel durum
occasional cause i. zihinsel durumun nedeni olarak kabul edilen fiziksel olay
occasional cause i. etkiden önce gerçekleşip gerçek nedeni olmaksızın eylemi gerçekleştiren durum