Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
on the brink
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"on the brink"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Idioms
1
Deyim
on the brink
expr.
eşiğinde (bir şeyin)
"on the brink"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 52 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
be on the brink of something
f.
eşiğinde olmak
2
Genel
be on the brink of death
f.
toprağa bakmak
3
Genel
be on the brink of extinction
f.
soyu tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kalmak
4
Genel
be on the brink of extinction
f.
soyu tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olmak
5
Genel
be on the brink of extinction
f.
soyu tükenme tehlikesinde olmak
6
Genel
be brought on/to the brink of chaos
f.
kaosun eşiğine sürüklenmek
7
Genel
be on the brink of
f.
eşiğine gelmek (yıkımın vb)
8
Genel
be on the brink of war
f.
savaş eşiğine gelmek
9
Genel
be on the brink of war
f.
savaşın eşiğine gelmek
10
Genel
be on the brink of war
f.
savaşın eşiğinde olmak
11
Genel
on the brink of extinction
zf.
nesli tükenmek üzere
12
Genel
on the brink of
ed.
üzere
13
Genel
on the brink of
ed.
olmak üzere
14
Genel
on the brink of
ed.
eli kulağında
Phrases
15
İfadeler
on the brink of starvation
expr.
açlık sınırında/eşiğinde
16
İfadeler
on the brink of disaster
expr.
felaketin eşiğinde
17
İfadeler
on the brink of death
expr.
ölümün eşiğinde
Idioms
18
Deyim
be on the brink of the grave
f.
bir gözü toprağa bakmak
19
Deyim
be on the brink of the grave
f.
bir ayağı çukurda olmak
20
Deyim
be on the brink of the grave
f.
gidici olmak
21
Deyim
teeter on the brink of
f.
kötü bir sonuca yakın olmak
22
Deyim
be on the brink of the abyss
f.
uçurumun eşiğinde olmak
23
Deyim
teeter on the brink of
f.
-e ramak kalmak
24
Deyim
be on the brink of the abyss
f.
uçurumun kenarında olmak
25
Deyim
be on the brink of (doing something)
f.
(bir şey yapmanın) eşiğinde olmak
26
Deyim
be on the brink of (doing something)
f.
(bir şey yapmanın) eşiğine gelmek
27
Deyim
be on the brink of (doing something)
f.
(bir şey yapmanın) sınırında olmak
28
Deyim
be on the brink of (doing something)
f.
(bir şey yapmanın) sınırına gelmek
29
Deyim
teeter on the brink (or edge)
f.
(tehlikeli/zor bir durumun) kıyısında dolaşmak
30
Deyim
teeter on the brink (or edge)
f.
(bir tehlikeyle/zorlukla) burun buruna olmak
31
Deyim
teeter on the brink (or edge)
f.
(tehlikeli/zor bir durumun) eşiğinde olmak
32
Deyim
teeter on the brink
f.
kötü bir sonuca yakın olmak
33
Deyim
teeter on the brink
f.
ramak kalmak
34
Deyim
teeter on the brink
f.
kıyısında dolaşmak
35
Deyim
teeter on the brink
f.
burun buruna olmak
36
Deyim
teeter on the brink
f.
eşiğinde olmak
37
Deyim
teeter on the brink of (something)
f.
(bir şey) yapmaya çok yakın olmak
38
Deyim
teeter on the brink of (something)
f.
(bir şeye) ramak kalmak
39
Deyim
teeter on the brink of (something)
f.
(bir şeyin) kıyısında dolaşmak
40
Deyim
teeter on the brink of (something)
f.
(bir şeyle) burun buruna olmak
41
Deyim
teeter on the brink of (something)
f.
(bir şeyin) eşiğinde olmak
42
Deyim
on the brink of the grave
expr.
bir ayağı çukurda
43
Deyim
on the brink of
expr.
eşiğinde
44
Deyim
on the brink of the grave
expr.
ölmek üzere
45
Deyim
on the brink of (something)
expr.
(bir şeyin) eşiğinde
46
Deyim
on the brink of (something)
expr.
(bir şeyin) kıyısında
47
Deyim
on the brink of (something)
expr.
(bir şeye) çok yakın
48
Deyim
on the brink of (something)
expr.
(bir şey) tehlikesiyle karşı karşıya/burun buruna
49
Deyim
on the brink (of doing something)
expr.
(bir şey yapmanın) eşiğinde
50
Deyim
on the brink (of doing something)
expr.
(bir şey yapmak) üzere
51
Deyim
on the brink (of doing something)
expr.
(bir şey yapmanın) kıyısında
Trade/Economic
52
Ticaret/Ekonomi
be on the brink of bankruptcy
f.
iflasın eşiğinde olmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of on the brink
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy