İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Konuşma Dili | only do so much f. | pek bir fark yaratmamak |
Konuşma Dili | only do so much f. | pek bir gelişme sağlamamak |
Konuşma Dili | only do so much f. | pek bir fayda/yarar sağlamamak |
Konuşma Dili | only do so much f. | kısmi bir fayda sağlamak |
Konuşma Dili | only do so much f. | sadece kısmen yararlı olmak |
Konuşma Dili | only do so much f. | sadece küçük bir fayda sağlamak |
Konuşma Dili | only do so much f. | önemsiz bir gelişme sağlamak |
Konuşma Dili | only do so much f. | pek bir işe yaramamak |
Konuşma Dili | only do so much f. | yalnızca kısmen işe yaramak |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Speaking | ||
Konuşma | a father can only do so much at the birth expr. | bir baba doğum sırasında ancak bu kadarını yapabilir |
Konuşma | a father can only do so much at the birth expr. | doğum sırasında babanın elinden ancak bu kadarı gelir |