| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | out of one's depth s. | bilgi ve kabiliyeti dışında |
| Genel | out of one's depth s. | boyunu aşan |
| Genel | out of one's depth s. | bilgi ve yeteneği dışında |
| Phrases | ||
| İfadeler | out of one's depth i. | bilgi düzeyinin üzerinde olma |
| İfadeler | out of one's depth expr. | anlama kapasitesinin üzerinde olma |
| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | get out of one's depth f. | yüzemeyeceği kadar açılmak |
| Genel | get out of one's depth f. | boyunu aşan bir işe karışmak |
| Genel | get out of one's depth f. | boyunu aşacak kadar açılmak |
| Genel | get out of one's depth f. | altından kalkamayacağı bir işe kalkışmak |
| Idioms | ||
| Deyim | be out of one's depth f. | anlamamak |
| Deyim | be out of one's depth f. | anlaması zor olmak |
| Deyim | be out of one's depth f. | boyunu aşan işlere kalkışmak |
| Deyim | be out of one's depth f. | boyunu aşmak |
| Deyim | be out of one's depth f. | harcı olmamak |
| Deyim | go out of one's depth f. | zor ya da anlaşılmaz bir işle karşılaşmak |
| Deyim | be out of one's depth f. | yapması zor olmak |
| Deyim | be out of one's depth f. | zor gelmek |
| Deyim | go out of one's depth f. | zorlanmak |
