Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
peep
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"peep"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 47 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
peep
i.
gözetleme
2
Genel
peep
i.
delikten bakma
3
Genel
peep
i.
röntgencilik
4
Genel
peep
i.
cik
5
Genel
peep
i.
cırtlak ses
6
Genel
peep
i.
bakış
7
Genel
peep
i.
korna sesi
8
Genel
peep
i.
gizlice bakma
9
Genel
peep
i.
kaçamak bakış
10
Genel
peep
i.
civciv sesi
11
Genel
peep
i.
röntgen
12
Genel
peep
i.
dikiz
13
Genel
peep
i.
gizlice bakış
14
Genel
peep
i.
söylenme
15
Genel
peep
i.
ilk bakış
16
Genel
peep
i.
belirme
17
Genel
peep
i.
anlık bakış
18
Genel
peep
i.
görüverme
19
Genel
peep
i.
delikli tüfek gezi
20
Genel
peep
i.
ce-eee oyunu
21
Genel
peep
i.
jip
22
Genel
peep
i.
cip
23
Genel
peep
f.
röntgenlemek
24
Genel
peep
f.
kaçamak bakmak
25
Genel
peep
f.
gizlice bakmak
26
Genel
peep
f.
röntgencilik etmek
27
Genel
peep
f.
gözetlemek
28
Genel
peep
f.
röntgencilik yapmak
29
Genel
peep
f.
cik cik diye ses çıkarmak
30
Genel
peep
f.
dikiz etmek
31
Genel
peep
f.
çıkmak
32
Genel
peep
f.
görünüvermek
33
Genel
peep
f.
dikizlemek
34
Genel
peep
f.
göz atmak
35
Genel
peep
f.
kısık sesle konuşmak
36
Genel
peep
f.
mırıldanarak konuşmak
37
Genel
peep
f.
öne çıkarmak
38
Genel
peep
f.
dışarı itmek
Ornithology
39
Kuşbilim
peep
i.
küçük bir çulluk türü
40
Kuşbilim
peep
i.
küçük kum kuşu
41
Kuşbilim
peep
i.
perdeli kum kuşu
Slang
42
Argo
peep
i.
yakın arkadaş
43
Argo
peep
f.
bakmak
44
Argo
peep
f.
göz atmak
45
Argo
peep
f.
izlemek
46
Argo
peep
f.
görmek
47
Argo
peep
f.
göz gezdirmek
"peep"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 105 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
peep of day
i.
gün ağarması
2
Genel
peep toe
i.
burnu açık ayakkabı
3
Genel
peep toe
i.
burnu açık
4
Genel
peep-hole
i.
gözetleme deliği
5
Genel
peep hole
i.
kontrol deliği
6
Genel
peep hole
i.
gözetleme deliği
7
Genel
bo-peep
i.
(bebekler için) yüzünü elleriyle kapatıp geri açma oyunu
8
Genel
peep [obsolete]
i.
adım
9
Genel
peep [obsolete]
i.
kademe
10
Genel
peep-bo
i.
ce-eee oyunu
11
Genel
day-peep
i.
şafak
12
Genel
day-peep
i.
tan vakti
13
Genel
peep out
f.
görünüvermek
14
Genel
peep out
f.
çıkmak
Phrasals
15
Öbek Fiiller
peep in(to something)
f.
bakmak
16
Öbek Fiiller
peep over
f.
bir şeyin üzerinden (duvar/pencere vb) bir şeyi dikizlemek
17
Öbek Fiiller
peep under something
f.
bir şeyin altına bakmak
18
Öbek Fiiller
peep at
f.
göz gezdirmek
19
Öbek Fiiller
peep at
f.
göz atmak
20
Öbek Fiiller
peep through something
f.
-den bakmak
21
Öbek Fiiller
peep at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) göz ucuyla bakmak
22
Öbek Fiiller
peep at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) gizlice göz gezdirmek
23
Öbek Fiiller
peep at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) şöyle bir bakmak
24
Öbek Fiiller
peep at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) bir göz atmak
25
Öbek Fiiller
peep at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) hızlıca bir bakmak
26
Öbek Fiiller
peep in
f.
bakmak
27
Öbek Fiiller
peep in
f.
göz ucuyla bakmak
28
Öbek Fiiller
peep in
f.
hızlıca bir bakmak
29
Öbek Fiiller
peep in
f.
içeri bakmak
30
Öbek Fiiller
peep over (something)
f.
(bir şeyin) üzerinden bakmak/gözetlemek
31
Öbek Fiiller
peep over (something)
f.
(bir şeyin) üzerinden şöyle bir/göz ucuyla bakmak
32
Öbek Fiiller
peep over (something)
f.
(bir şeyin) üzerinden görünmek/çıkmak
33
Öbek Fiiller
peep over (something)
f.
(bir şeyin) tepesinden görünmek/belli olmak
34
Öbek Fiiller
peep over (something)
f.
(bir şeyin) içinden çıkmak/görünmek
35
Öbek Fiiller
peep through
f.
(bir şeyden) bakmak/gözetlemek
36
Öbek Fiiller
peep through
f.
(bir şeyden) şöyle bir/göz ucuyla bakmak
37
Öbek Fiiller
peep through
f.
(bir şeyden) görünmek/çıkmak
38
Öbek Fiiller
peep through
f.
(bir şeyden) belli olmak
39
Öbek Fiiller
peep through
f.
(bir şeyin) içinden çıkmak/görünmek
40
Öbek Fiiller
peep under
f.
altına bakmak
41
Öbek Fiiller
peep under
f.
altına bir göz atmak
42
Öbek Fiiller
peep under
f.
altına hızla/şöyle bir bakmak
43
Öbek Fiiller
peep under
f.
altından belli olmak/görünmek
44
Öbek Fiiller
peep under
f.
altından bir kısmı çıkmak/açıkta kalmak
45
Öbek Fiiller
peep under (something)
f.
(bir şeyin) altına hızla/şöyle bir bakmak
46
Öbek Fiiller
peep under (something)
f.
(bir şeyin) altına bir göz atmak
47
Öbek Fiiller
peep under (something)
f.
(bir şeyin) altından belli olmak/görünmek
48
Öbek Fiiller
peep under (something)
f.
(bir şeyin) altından bir kısmı çıkmak/açıkta kalmak
49
Öbek Fiiller
peep underneath (something)
f.
(bir şeyin) altına hızla/şöyle bir bakmak
50
Öbek Fiiller
peep underneath (something)
f.
(bir şeyin) altına bir göz atmak
51
Öbek Fiiller
peep underneath (something)
f.
(bir şeyin) altından belli olmak/görünmek
52
Öbek Fiiller
peep underneath (something)
f.
(bir şeyin) altından bir kısmı çıkmak/açıkta kalmak
Colloquial
53
Konuşma Dili
bo-peep [australia/new zealand]
i.
hızlı bakış
Idioms
54
Deyim
hear a peep out of someone
f.
birinden laf/söz işitmek
55
Deyim
not to make a peep
f.
gık dememek
56
Deyim
not to make a peep
f.
gıkı çıkmamak
57
Deyim
have a peep
f.
(şöyle bir) bakmak
58
Deyim
take a peep
f.
(şöyle bir) bakmak
59
Deyim
hear a peep from (someone)
f.
(birinden) çıt çıkmak
60
Deyim
hear a peep from (someone)
f.
(birinin) ağzından bir kelime çıkmak
61
Deyim
hear a peep from (someone)
f.
(birinden) bir ses çıkmak
62
Deyim
hear a peep out of (someone)
f.
(birinden) çıt çıkmak
63
Deyim
hear a peep out of (someone)
f.
(birinin) ağzından bir kelime çıkmak
64
Deyim
hear a peep out of (someone)
f.
(birinden) bir ses çıkmak
65
Deyim
hear a peep out of
f.
-den bir ses duymak
66
Deyim
hear a peep out of
f.
'-den çıt bile duymak
67
Deyim
hear a peep out of
f.
ağzından bir kelime duymak
68
Deyim
not a peep from/out of (someone)
expr.
çıtı çıkmama
69
Deyim
not a peep from/out of (someone)
expr.
çıt çıkarmama
70
Deyim
not a peep from/out of (someone)
expr.
hiç ses çıkarmama
71
Deyim
not a peep from/out of (someone)
expr.
sesi çıkmama
72
Deyim
not a peep from/out of (someone)
expr.
tek kelime etmeme
73
Deyim
another peep out of (one)
expr.
(birinden) bir kelime
74
Deyim
another peep out of (one)
expr.
(birinden) herhangi bir ses
75
Deyim
another peep out of (one)
expr.
(birinden) bir çıt
76
Deyim
another peep out of (one)
expr.
(birinden) başka bir laf/ses
77
Deyim
another peep (out of you)
expr.
(senden) bir kelime daha
78
Deyim
another peep (out of you)
expr.
(senden) tek bir söz daha
79
Deyim
another peep (out of you)
expr.
(senden) bir şikayet daha
80
Deyim
another peep (out of you)
expr.
(senden) başka bir ses/laf
81
Deyim
another peep (out of you)
expr.
(senden) bir çıt dahi
82
Deyim
another peep (out of you)
expr.
(senden) başka bir şikayet
83
Deyim
another peep
expr.
bir kelime
84
Deyim
another peep
expr.
bir çıt
85
Deyim
another peep
expr.
bir ses
86
Deyim
another peep
expr.
başka bir laf/ses
87
Deyim
another peep
expr.
tek bir söz/kelime
Politics
88
Siyasal
peep-o'-day boys
i.
(1784 yılı) irlandalı isyancılar
Technical
89
Teknik
peep hole
i.
gözetleme deliği
90
Teknik
peep hole
i.
kontrol deliği
Medical
91
Medikal
peep (positive end expiratory pressure)
i.
ekspirasyon sonu pozitif basınç
Gastronomy
92
Mutfak
peep [us]
i.
(paskalya'da) hayvan şekilli marşmelov
Military
93
Askeri
peep sight
i.
delikli gez
Hunting
94
Silah/Atıcılık
peep sight
i.
diopter gez
95
Silah/Atıcılık
flip-up peep
i.
fiske vurularak ayarlanması yapılan bir tür gaz
96
Silah/Atıcılık
peep sight
i.
u-gez modeli
Ornithology
97
Kuşbilim
peep [uk]
i.
çayır inci kuşu
Slang
98
Argo
peep hole
i.
(özellikle tuvalet/banyo vb) dikiz deliği
99
Argo
peep hole
i.
(özellikle tuvalet/banyo vb) dikizleme deliği
100
Argo
pixel peep
f.
dijital bir görüntüyü piksellerine kadar incelemek
101
Argo
pixel peep
f.
dijital bir görüntüyü piksellerine kadar inceleyip düzeltmek
102
Argo
pixel peep
f.
dijital bir görüntüyü en ince ayrıntısına kadar inceleyip düzeltmek
103
Argo
pixel peep
f.
dijital bir görüntüyü piksel piksel/en ince ayrıntısına kadar inceleyip düzeltmek
104
Argo
pixel peep
f.
dijital bir görüntünün çözünürlüğünü, netliğini ve kalitesini en ince ayrıntısına kadar işlemek
105
Argo
peep this out
expr.
dinle beni bak sana ne diyeceğim
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of peep
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy