İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | pin in f. | (duvardaki boşlukları) taş parçalarıyla doldurmak |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Idioms | ||
Deyim | put a pin in it f. | bir konuyu tartışmaya/konuşmaya ara vermek |
Deyim | put a pin in it f. | bir konuyu tartışmayı/konuşmayı daha sonra devam etmek üzere bırakmak |
Deyim | put a pin in it f. | bir şeyi tartışmayı/konuşmayı kaldığı yerden sürdürmek üzere bırakmak |
Deyim | stick a pin in it f. | bir konuyu tartışmaya/konuşmaya ara vermek |
Deyim | stick a pin in it f. | bir konuyu tartışmayı/konuşmayı daha sonra devam etmek üzere bırakmak |
Deyim | stick a pin in it f. | bir şeyi tartışmayı/konuşmayı kaldığı yerden sürdürmek üzere bırakmak |
Deyim | in merry pin expr. | mutlu |
Deyim | in merry pin expr. | keyfi yerinde |
Deyim | in merry pin expr. | neşeli |
Deyim | in merry pin expr. | havasında |
Automotive | ||
Otomotiv | switch pin pushed in expr. | anahtarın pimi içeri itildi |