politically - Türkçe İngilizce Sözlük

politically

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

"politically" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 8 sonuç

İngilizce Türkçe
General
politically zf. siyasi olarak
When we have completed the process of enlargement, we will be economically and politically more powerful.
Genişleme sürecini tamamladığımızda ekonomik ve siyasi olarak daha güçlü olacağız.

More Sentences
politically zf. siyaseten
That code is politically binding on the Member States, and the Commission has a limited role in this process.
Bu tüzük Üye Devletler üzerinde siyaseten bağlayıcıdır ve Komisyon'un bu süreçte sınırlı bir rolü vardır.

More Sentences
politically zf. politik olarak
Politically speaking, that is just not on.
Politik olarak konuşursak, bu doğru değil.

More Sentences
politically zf. siyasi açıdan
A constitutional reform in Europe without the participation of the future members is politically indefensible.
Avrupa'da gelecekteki üyelerin katılımı olmadan yapılacak bir anayasa reformu siyasi açıdan savunulamaz.

More Sentences
politically zf. politika konusunda
He addressed the crowd politically, discussing the upcoming elections.
Politika konusunda kalabalığa seslenerek, yaklaşan seçimler hakkında tartıştı.

More Sentences
politically zf. kurnazca
politically zf. çıkarlar doğrultusunda
politically zf. politik açıdan

"politically" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 19 sonuç

İngilizce Türkçe
General
politically incorrect s. patavatsız
This joke is politically incorrect.
Bu şaka patavatsızca.

More Sentences
dominate politically f. siyaseten egemen olmak
politically banned s. siyaset yasaklı
politically charged s. siyaset içeren
politically charged s. siyaset yüklü
Idioms
pc (politically correct) i. belli grupları rencide etmemeye özen gösteren üslup veya davranış
pc (politically correct) i. siyasal olarak doğru
Politics
politically correct i. belli grupları rencide etmemeye özen gösteren uslup veya davranış
politically exposed person i. siyasi nüfuz sahibi kişi
politically dependent s. siyasi yönden bağımlı
politically incorrect s. siyasi olarak yanlış
politically correct s. siyasal olarak doğru
politically neutral s. siyasi açıdan tarafsız
politically neutral s. siyasi olarak tarafsız
politically dependent s. siyasi olarak bağımlı
politically-minded s. siyasete eğilimli
politically-minded s. politikaya ilgili
politically-orientated s. siyasete eğilimli
politically-orientated s. politikaya ilgili