razor - Türkçe İngilizce Sözlük

razor

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

"razor" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 8 sonuç

İngilizce Türkçe
General
razor i. jilet
Tom cut himself with a razor.
Tom bir jilet ile kendini kesti.

More Sentences
razor i. ustura
Where's my razor?
Usturam nerede?

More Sentences
Technical
razor i. tıraş bıçağı
I bought a new razor.
Yeni bir tıraş bıçağı aldım.

More Sentences
razor i. ustura
Where's my razor?
Usturam nerede?

More Sentences
General
razor i. tıraş makinesi
razor f. tıraş etmek
razor f. kesmek (ustura, jilet vb. ile)
Technical
razor i. tıraş makinesi

"razor" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 107 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
razor blade i. tıraş bıçağı
Be careful with the razor blade.
Tıraş bıçağı konusunda dikkatli ol.

More Sentences
General
electric razor i. tıraş makinesi
He shaves with an electric razor every morning.
Her sabah elektrikli tıraş makinesiyle tıraş olur.

More Sentences
razor blade i. jilet
Remove the hair with a razor blade.
Saçı jiletle al.

More Sentences
razor strop i. ustura kayışı
safety razor i. tıraş makinesi
razor blade i. jilet bıçağı
razor clam i. denizçakısı
straight razor i. ustura
razor with a movable (shaving) head i. oynar başlıklı
razor blade knife i. maket bıçağı
open razor i. ustura
cut throat razor i. ustura
hair razor i. saç usturası
razor blade i. ustura ağzı
safety-razor i. jilet
razor-thin victory i. çok küçük farkla kazanılan zafer
razor-thin victory i. kıl payı farkla kazanılan zafer
razor wire i. dikenli tel
razor-sharp skills i. keskin beceriler
concertina razor wire i. bıçaklı çelik şerit tel
safety razor i. jiletli tıraş makinesi
razor sharp teeth i. jilet gibi keskin dişler
razor wire i. ji̇letli tel
razor bump i. saç tıraşı sonra oluşan, bazen iltihaplanan küçük şişlik
razor-cut i. tıraş makinesi ile kırpılan kabarık saç modeli
razor-slashing i. ustura ile saldırma
razor-slashing i. jiletleme
rolls razor i. 1920'lerde tanıtılan tek kenarlı bir tıraş bıçağı
cartridge razor i. tıraş bıçağı (başlıklı)
cut with razor blade f. jiletlemek
cut oneself with a razor blade f. (kendini) jiletlemek
cut oneself with a razor blade f. (kendine) jilet atmak
slash oneself with razor f. (kendini) jiletlemek
slash oneself with razor f. (kendine) jilet atmak
shave with a razor f. yülümek
razor-cut f. şekil vermek
razor-cut f. (tıraş makinesi, ustura vb. ile) kırkmak
razor-sharp s. çok keskin
razor-sharp s. jilet gibi
razor-edged s. keskin köşeli
razor-edged s. keskin kenarlı
razor-edged s. keskin ağızlı (jilet, ustura vb.)
razor-edged s. çok keskin
razor-edged s. çok kesici
razor-thin s. jilet gibi ince
razor-thin s. çok ince
Colloquial
sharp as a razor expr. çok keskin
sharp as a razor expr. jilet kadar keskin
Idioms
razor-sharp s. jilet gibi keskin
(as) sharp as a razor s. hazırcevap
(as) sharp as a razor s. kıvrak zekalı
on a razor-edge zf. bıçak sırtında
on a razor-edge zf. topun ağzında
on a razor-edge zf. iki ateş arasında
as sharp as a razor expr. çok keskin
as sharp as a razor expr. jilet kadar keskin
sharp as a razor blade expr. jilet gibi keskin
as sharp as a razor expr. keskin zekalı
Technical
razor strap i. ustura kayışı
razor-strop i. ustura kayışı
safety razor i. emniyetli tıraş makinesi
razor wire barrier i. jiletli tel bariyer
razor wire i. jiletli tel bariyer
razor wire i. keskin uçlu tel bariyer
razor edge i. ustura ağzı
Textile
safe carpet razor i. halı tiraş makinesi
Medical
straight razor i. düzcinsel
straight razor i. heteroseksüel
Psychology
occam's razor i. occam bıçağı
Optics
razor blade holder i. jilet tutucu
Gastronomy
razor-clam i. solinya
razor clam i. solinya
Marine Biology
razor fish (xyrichthys psittacus) i. batı hint adaları ve akdeniz'de yaşayan küçük lapina balığı türü
razor fish (aeoliscus punctulatus) i. hint okyanusunda yaygın görülen bir tür ustura balığı
razor fish i. denizçakısı
razor fish i. solenidae familyasına ait uzun ince kabuklu yumuşakça
razor shell i. ustura midyesi
razor-fish i. batı hint adaları ve akdeniz'de yaşayan küçük lapina balığı türü
razor-fish (aeoliscus punctulatus) i. hint okyanusunda yaygın görülen bir tür ustura balığı
razor-fish i. denizçakısı
razor-fish i. solenidae familyasına ait uzun ince bir kabuklu yumuşakçalar
razor-shell i. denizçakısı
razor-shell i. solenidae familyasına ait uzun ince bir kabuklu yumuşakçalar
razor shell i. deniz çakısı
razor clam i. yumuşak kabuklu tarak
razor clam i. yumuşak kabuklu istiridye
razor clam i. birleşik devletler'in kuzeyinde ve kanada'da bulunan yaygın bir deniz tarağı
Zoology
razor-billed auk i. ustura gagalı
razor-billed auk i. siyah-beyaz tüylü, uzun kuyruklu, düz gagalı kuzey atlantik kuşu
Botanic
razor grass (scleria scindens) i. üçgen gövdesi ve keskin kenarlı yaprakları olan batı hindistan bitkisi
Philosophy
ockham's razor i. ockham'ın usturası
ockham's razor i. occam'ın usturası
occam's razor i. occam'ın usturası
occam's razor i. ockham'ın usturası
occam’s razor i. problem çözmede olasılıkların zorunluluk olmadan çoğaltılmaması gerektiğini savunan bir ilke
occams razor i. problem çözmede olasılıkların zorunluluk olmadan çoğaltılmaması gerektiğini savunan bir ilke
occam's razor i. tutumluluk yasası
occam's razor i. basitlik yasası
Geology
razor stone i. novakulite taşı
Military
concertina razor wire i. tel üstüvane
Ornithology
razor grinder (caprimulgidae) i. çobanaldatangiller familyasının kısa gagalı ve kısa bacaklı, böcekle beslenen üyeleri
Star Wars
razor (zakuul) i. jilet (zakuul)
razor assault ship i. jilet taarruz gemisi
razor bug i. razor böceği
razor-class i. ustura-sınıfı
razor-class frigate i. jilet-sınıfı fırkateyn
razor-class starfighter i. jilet-sınıfı yıldız savaşçısı