| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| Phrasals | ||
| Öbek Fiiller | refuse to f. | -i reddetmek |
| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | an offer too good to refuse i. | reddedilmeyecek kadar iyi bir teklif |
| Genel | refuse to take f. | almamazlık etmek |
| Genel | refuse to hear the case f. | davayı görmeyi reddetmek |
| Genel | refuse to fire f. | ateş etmeyi reddetmek |
| Genel | refuse to do something f. | bir şeyi yapmayı reddetmek |
| Phrasals | ||
| Öbek Fiiller | refuse (something) to (one) f. | (birine bir şey) vermeyi/sağlamayı reddetmek |
| Colloquial | ||
| Konuşma Dili | refuse to do f. | yapmayı reddetmek |
| Idioms | ||
| Deyim | refuse to take something lying down f. | alttan almamak |
| Speaking | ||
| Konuşma | if you refuse to cooperate expr. | iş birliği yapmayı reddedersen |
| Konuşma | if you refuse to cooperate expr. | işbirliği yapmayı reddedersen |
| Law | ||
| Hukuk | encouraging to refuse to testify i. | şahitlikten kaçınmaya teşvik etme |
