run and run - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

run and run



"run and run" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 2 sonuç

İngilizce Türkçe
Colloquial
run and run f. alıp yürümek
run and run f. ilgi odağı olmak/haline gelmek

"run and run" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 88 sonuç

İngilizce Türkçe
General
pass and run i. verkaç
hit-and-run accident i. arabayla çarpıp kaçma
cut and run f. bırakıp kaçmak
cut and run f. kaçmak
cut and run f. sıvışmak
run coke and heroin f. kokain ve eroin kuryeliği yapmak
hit and run s. çarpıp kaçan
hit-and-run s. çarpıp kaçan (şoför)
hit-and-run s. ani
hit-and-run s. hızlıca olup biten
hit-and-run s. çarpıp kaçan
hit-and-run s. çarpıp kaçan sürücünün sebep olduğu (kaza)
Proverb
you can't run with the hare and hunt with the hounds ne şiş yansın ne kebap demek olmaz
you can't run with the hare and hunt with the hounds tavşana kaç tazıya tut demek olmaz
Colloquial
eat and run f. bir şeyler atıştırıp gitmek
snatch and run f. kapıp kaçmak
Idioms
run hot and cold f. bir öyle bir böyle olmak
run hot and cold f. sağı solu belli olmamak
run hot and cold f. bir öyle bir böyle demek
run hot and cold f. iki arada bir derede kalmak
cut and run f. basıp gitmek
take the ball and run with it f. bir fikri veya planı alıp geliştirmek
pick up the ball and run with it f. bir fikri veya planı alıp geliştirmek
be going to run and run f. dönüp dolaşılıp konuşulmak
be going to run and run f. gündemden düşmemek
turn tail and run f. kuyruğunu kıstırıp kaçmak
turn tail and run f. kuyruğunu bacaklarının arasına alıp tüymek
cut and run f. sıvışmak
run with the hare and hunt with the hounds f. tavşana kaç tazıya tut demek
cut and run f. tabanları yağlamak
run with the hares and hunt with the hounds f. tavşana kaç, tazıya tut demek
run lean and mean f. verimli bir şekilde çalışmak
hold with the hare and run with the hounds f. ikili oynamak
hold with the hare and run with the hounds f. ne şiş yansın ne kebap demek
hold with the hare and run with the hounds f. acem kılıcı gibi olmak
hold with the hare and run with the hounds f. tavşana kaç tazıya tut demek
hold with the hare and run with the hounds f. iki yüzlü davranmak
hold with the hare and run with the hounds f. içerisinde yer aldığı bir şeyin aynı zamanda karşısında yer almak
take the money and run f. kazandığıyla/elindekiyle yetinmek
take the money and run f. kazandığını alıp gitmek
take the money and run f. kazandığıyla yetinip fazlası için uğraşmamak
take the money and run f. kazandığı/elindeki parayı alıp çekilmek
run it up the flagpole (and see who salutes) [cliché] f. deneyip tepkileri ölçmek/görmek
run it up the flagpole (and see who salutes) [cliché] f. deneyip kabul görüp görmediğini ölçmek
run it up the flagpole (and see who salutes) [cliché] f. deneyip kimlerin kabul ettiğini görmek
run it up the flagpole (and see who salutes) [cliché] f. nabız yoklamak
run it up the flagpole (and see who salutes) [cliché] f. nabız yoklaması yapmak
hate to eat and run expr. kalkmak hoşuma gitmiyor ama
run with the hare and hunt with the hounds expr. tavşana kaç tazıya tut
hate to eat and run expr. yedikten sonra böyle hemen kalktığım için üzgünüm
let's run it up the flagpole (and see who salutes) expr. deneyip kim kabul ediyor görelim
let's run it up the flagpole (and see who salutes) expr. deneyelim bakalım nasıl bir tepki olacak
let's run it up the flagpole (and see who salutes) expr. deneyip görelim
Speaking
let's run it up the flagpole and see if anyone salutes it expr. fikrimizi/düşüncemizi ortaya koyalım bakalım kabul görecek mi?
I hate to eat and run expr. kalkmak hoşuma gitmiyor ama
I hate to eat and run expr. yedikten sonra böyle hemen kalktığım için üzgünüm
Law
hit-and-run i. (motorlu araçlarla) kaza yapıp kaçma suçu
Politics
hit and run i. vur kaç
Technical
single and two run technique i. tek ve iki pasolu teknik
single and two-run technique i. tek ve iki pasolu teknik
single and two run technique i. tek ve çift pasolu teknik
Computer
new download-and-run file i. yeni yükle ve çalıştır dosyası
download-and-run file i. yükle ve çalıştır dosyası
download and run expr. yükle ve çalıştır
Automotive
hit and run i. vur kaç
Traffic
hit-and-run i. çarpıp kaçan
hit-and-run f. çarpıp kaza yerini terk etmek
Marine
to cut and run f. palamarı kesip süratle gitmek
cut and run f. rüzgar öncesi demirleme kablosunu keserek yelken açmak
Military
crouch and run trench i. eğilerek koşma hendeği
hit-and-run i. vur-kaç
hit-and-run tactics i. vur-kaç taktiği
employ hit-and-run tactics f. vur-kaç taktiği uygulamak
tip-and-run [brit] s. vur-kaç taktiğine dayalı
hit-and-run s. (hava saldırısında) aniden bombalayıp uzaklaşan
Sport
tip and run [brit] i. kriket benzeri bir oyun
run and gun i. hücuma yönelik oyun şekli
pitch-and-run shot i. golfte kısa bir vuruş
pitch-and-run i. golfte kısa bir vuruş
hit-and-run f. beyzbolda vur kaç yapmak
hit-and-run f. vur kaç yapmaya çalışmak
Basketball
run and gun i. çok yüksek tempoda oynayıp ilk fırsatta atış yapma
run-and-gun i. takımın hızla hücuma çıkıp etkili şutörleriyle rakip savunma yerleşmeden sayı bulması
Baseball
hit-and-run i. vur kaç oyunu
hit-and-run s. vur kaç ile ilgili
hit-and-run s. vur kaç yapılan
Card
hit-and-run f. (pokerde) hızlıca birkaç el kazanıp çıkmak
Slang
rip and run f. torbacının elindeki uyuşturucuyu alıp kaçmak