Geçmiş

sözde-

"sözde-" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Computer
1	Bilgisayar	sözde-	pseudo- i.
Biochemistry
2	Biyokimya	sözde-	pseudo- ök.

"sözde-" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 169 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	sözde	so-called s.
General
2	Genel	grup halinde sözde ciddi bir maksatla seyahat etme	junketing i.
3	Genel	sözde-alıcı	pseudo receptor i.
4	Genel	sözde bağlılık	lip services i.
5	Genel	sözde iftira sözde karalama	alleged defamation i.
6	Genel	sözde bağlılık	lip service i.
7	Genel	sözde müdür	figurehead i.
8	Genel	sözde aydınlar	so-called intellectuals i.
9	Genel	sözde mahcup	demure i.
10	Genel	sözde/sahte entelektüel	pseudo-intellectual i.
11	Genel	sözde amatör	shamateur i.
12	Genel	sözde stil ikonu	so-called style icon i.
13	Genel	ellerini ve parmaklarını masaya koymuş bir grup insanın bulunduğu masanın sözde ruhlar tarafından hareket ettirilmesi	table-turning i.
14	Genel	sözde bilimsel olan şey	unscience i.
15	Genel	sözde özgürlük	latchkey i.
16	Genel	sözde zeki kimse	witling i.
17	Genel	sözde kadınsı özelliklere sahip erkek	woman i.
18	Genel	sözde verilen fakat samimi olmayan paye	mouth honor i.
19	Genel	dedektif olarak seçilen kişinin sözde cinayetin işlendiği odadaki oyuncuları tek tek sorguya çekerek katili bulmaya çalıştığı bir salon oyunu	murder i.
20	Genel	yaşayan birinin sözde hayaleti	doubleganger i.
21	Genel	sözde papa	popeling i.
22	Genel	sözde bilimsel dil	scientism i.
23	Genel	sözde bağımsızlık	semicolonialism i.
24	Genel	sözde denkteş	false friend i.
25	Genel	sözde üstünlük	pretention i.
26	Genel	sözde şiir	poetastering i.
27	Genel	sözde şiir yazımı	poetasterism i.
28	Genel	sözde şiir	poetastery i.
29	Genel	sözde şiir	poetastry i.
30	Genel	sözde alçakgönüllülük göstermek	condescend f.
31	Genel	sözde bağlılık göstermek	pay lip service f.
32	Genel	sözde kalmak	remain unfulfilled f.
33	Genel	sözde alçakgönüllülük göstermek	deign f.
34	Genel	sözde uzmanları kaynak göstererek argüman savunmak	weasel-word f.
35	Genel	sözde	ostensible s.
36	Genel	sözde	of a sort s.
37	Genel	sözde	quasi s.
38	Genel	sözde	reputed s.
39	Genel	sözde	supposed s.
40	Genel	sözde	professed s.
41	Genel	sözde	self styled s.
42	Genel	sözde	alleged s.
43	Genel	sözde	nominal s.
44	Genel	sözde	assumed s.
45	Genel	sözde	self-styled s.
46	Genel	sözde pragmatik	pseudo-pragmatic s.
47	Genel	sözde	would-be s.
48	Genel	sözde	purported s.
49	Genel	sözümona/lafta/sözde	soi-disant (fr) s.
50	Genel	sözde akademik	pseudo-academic s.
51	Genel	sözde ahlaki	pseudo-moralistic s.
52	Genel	sözde	tokenish s.
53	Genel	sözde	lip s.
54	Genel	sözde doğal güce ait	odic s.
55	Genel	sözde doğal güçle ilgili	odic s.
56	Genel	sözde uzman görüşleri ve yuvarlak laflarla savunulan	weasel-worded s.
57	Genel	(yabancı hakimiyet altında) sözde bağımsız	semicolonial s.
58	Genel	sözde	shadow s.
59	Genel	sözde	pretended s.
60	Genel	sözde	allegedly zf.
61	Genel	sözde	supposedly zf.
62	Genel	sözde	so to say zf.
63	Genel	sözde	nominally zf.
64	Genel	sözde	professedly zf.
65	Genel	sözde	in name zf.
66	Genel	sözde ve özde	in word and deed zf.
67	Genel	sözde	titularly zf.
68	Genel	sözde	officially zf.
69	Genel	sözde	supposably zf.
70	Genel	sözde	if bağ.
71	Genel	sözde	as though bağ.
72	Genel	sözde	as if bağ.
73	Genel	sözde	ai (as if) kısalt.
74	Genel	sözde	ai (as if) kısalt.
Phrases
75	İfadeler	yapmak istiyorum ama hep sözde kalıyor	the spirit is willing, but the body is weak expr.
76	İfadeler	yapmak istiyorum ama hep sözde kalıyor	the spirit is willing, but one's body is weak expr.
77	İfadeler	sözde değil özde	not of words but of deeds expr.
Colloquial
78	Konuşma Dili	öpüşüp koklaşan çiftleri yerlerinden çıkartmak için yapılan hayali/sözde devriye	bush patrol i.
79	Konuşma Dili	sözde/sahte punk rock	plastic punk i.
80	Konuşma Dili	sözde/sahte punk rock'çı	plastic punk i.
81	Konuşma Dili	sözde sanat düşkünü	artsy-craftsy i.
82	Konuşma Dili	sözde sanatsever	artsy-craftsy i.
83	Konuşma Dili	kim olduğu belirsiz sözde uzmanlar	anonymous authority i.
84	Konuşma Dili	sözde bilim hareketi savunucusu	crank i.
85	Konuşma Dili	sözde dindar	craw-thumper [ireland] i.
86	Konuşma Dili	sözde zeki kimse	smarty i.
87	Konuşma Dili	sözde zeki kimse	smartie i.
88	Konuşma Dili	doğruluğu şüpheli bilgilerin kaynağı olarak gösterilen sözde otorite	weasel f.
89	Konuşma Dili	sadece sözde/lafta	only in name expr.
Idioms
90	Deyim	yardımın sözde kalması	vermont charity i.
91	Deyim	sadece sözde kalan yardım	vermont charity i.
92	Deyim	sözde/görünürde yönetici	empty suit i.
93	Deyim	sözde uzlaşma/barış	lamourette's kiss i.
94	Deyim	özde değil sözde desteklemek	give lip-service f.
95	Deyim	özde değil sözde desteklemek	pay lip-service f.
96	Deyim	(sözde/davranışta) ölçüyü aşmak	run something into the ground f.
97	Deyim	(sözde/davranışta) ölçüyü aşmak	drive something into the ground f.
98	Deyim	bir ilkeye sözde bağlılık göstermek	bow down in the house of rimmon f.
99	Deyim	bir şeyi lafta/sözde desteklemek	pay lip-service to something f.
100	Deyim	bir şeye lafta/sözde katılmak	pay lip-service to something f.
101	Deyim	sadece sözde/ lafta	in name only expr.
102	Deyim	sözde masum	butter wouldn't melt (in someone's mouth) expr.
Speaking
103	Konuşma	sözde o benim iyi bir dostumdu	supposed to be a good friend of mine expr.
Trade/Economic
104	Ticaret/Ekonomi	sözde	nominal s.
Politics
105	Siyasal	sözde siyasetçi	petty politician i.
106	Siyasal	sözde siyasetçi	politicaster i.
107	Siyasal	sözde soykırım	so-called genocide i.
108	Siyasal	sözde ermeni soykırımı	so-called armenian genocide i.
109	Siyasal	sözde başkan	figurehead i.
110	Siyasal	bir devlet içinde sözde özerkliğe sahip ancak ekonomik açıdan bağımlı ve güçten yoksun etnik bölge	bantustan i.
111	Siyasal	sözde özgür bir sosyal sınıfın veya azınlığın kalıcı olarak baskı gördüğü ve aşağılandığı sistem	helotism i.
112	Siyasal	asya halklarının batı uygarlığı ve yaşam standartlarına oluşturduğu bir sözde tehlike	yellow peril i.
113	Siyasal	siyon liderlerinin sözde protokolleri	protocol of elders of zion i.
Technical
114	Teknik	sözde rasgele sayı	pseudo random number i.
115	Teknik	sözde renklendirme	pseudocolouring i.
116	Teknik	sözde doldurma	padding i.
117	Teknik	sözde rasgele dizi	pseudo random sequence i.
118	Teknik	sözde bilimsel	pseudo-scientific s.
119	Teknik	sözde	fictive s.
Computer
120	Bilgisayar	sözde rastgele dizi	pseudorandom sequence i.
121	Bilgisayar	sözde renklendirme	pseudocoloring i.
122	Bilgisayar	sözde rastgele sayı	pseudo random number i.
123	Bilgisayar	sözde rastgele dizi	pseudo random sequence i.
124	Bilgisayar	sözde rasgele sayı	pseudo random number i.
125	Bilgisayar	sözde doldurma	padding i.
126	Bilgisayar	sözde rasgele dizi	pseudo random sequence i.
127	Bilgisayar	sözde kod	pseudo code i.
128	Bilgisayar	sözde program	pseudo code i.
129	Bilgisayar	sözde komut	pseudo instruction i.
130	Bilgisayar	sözde kod	pseudocode i.
Informatics
131	Bilişim	sözde işlenen konu	dummy argument i.
132	Bilişim	sözde komut	pseudo instruction i.
133	Bilişim	sözde rasgele sayı	pseudo-random number i.
134	Bilişim	sözde kod	pseudo code i.
135	Bilişim	sözde işlem	pseudo-operation i.
136	Bilişim	sözde spot fiyat algoritması	pseudo spot price algorithm i.
137	Bilişim	sözde komut	dummy instruction i.
Telecom
138	Telekom	sözde kullanıcı	pseudouser i.
139	Telekom	sözde tepe	quasi-peak i.
140	Telekom	sözde işlenen	dummy argument i.
141	Telekom	sözde-analog işaret	quasi-analog signal i.
142	Telekom	sözde darbemsi gürültü	quasi-impulsive noise i.
143	Telekom	sözde dosya sistemi	pseudo file system i.
144	Telekom	sözde-analog iletimi	quasi-analog transmission i.
Construction
145	İnşaat	sözde	pseudo s.
Medical
146	Medikal	sahte/sözde hastalar	pseudo-patients i.
Psychology
147	Psikoloji	sözde eşsizlik	false uniqueness i.
148	Psikoloji	sözde konsensüs yanlılığı	false consensus bias i.
Math
149	Matematik	sözde vektör	axial vector i.
150	Matematik	sözde vektör	pseudovector i.
Logic
151	Mantık	her aşaması benzer şekilde izah gerektiren sözde açıklama	regress i.
Statistics
152	İstatistik	jackknife sözde değerleri	pseudo-values of the jack knife i.
153	İstatistik	sözde rastgele sayı örneklemesinde kullanılan bir algoritma	ziggurat algorithm i.
Chemistry
154	Kimya	lampik asit olarak isimlendirilen sözde asitten elde edilen bir tuz	lampate i.
155	Kimya	özellikle hava yoluyla yayılarak oluşan sözde azotlu bir element	niter [obsolete] i.
156	Kimya	zirkon içinde keşfedildiği ortaya atılan ve daha sonradan hafniyum olarak adlandırılan bir sözde element	norium i.
Social Sciences
157	Sosyal Bilimler	beyaz ırktan insanların sömürge topraklarındaki diğer ırkların bakımını üstlendiğine ilişkin sözde görev	white mans burden i.
Linguistics
158	Dilbilim	sözde ayrık tümce	pseudo-cleft sentence i.
History
159	Tarih	simya, büyü, ruh çağırma ve astroloji gibi doğaüstü güçlerin sözde etkisiyle ilgili orta çağ bilimleri	occult sciences i.
160	Tarih	sözde altına dönüştürülmek üzere kaba dökülen simya tozu	powder of projection i.
161	Tarih	kiliseye siyaseten müdahale etmek için ortaya atılmış bir tür sözde yetki gücü	power of the keys i.
Geography
162	Coğrafya	1970'lerde güney afrika'da siyahi halk için yarı özerk veya sözde bağımsız olarak belirlenen on bölgeden her biri	homeland i.
Military
163	Askeri	sözde savaş	nonwar i.
164	Askeri	1938'de nazi faaliyetlerini soruşturmak üzere kurulup sonrasında kendini tümüyle komünistlerin sözde yıkıcı faaliyetlerini ortaya çıkarmaya adamış olan kurul	committee to investigate un-american activities i.
Archaic
165	Eski Kullanım	eskiden sözde bir asit için kullanılan ön ad	lampic s.
Slang
166	Argo	sözde baba	deadbeat dad i.
167	Argo	sözde gangster	baby gangsta i.
168	Argo	sözde liberal	libtard [offensive] i.
169	Argo	sözde iyi	piss-elegant s.