Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | süt gibi | white and clean s. |
Genel | süt gibi | milky s. |
Genel | süt gibi | lactescent s. |
Genel | süt gibi | milklike s. |
Genel | süt gibi | lacteally zf. |
Biology | ||
Biyoloji | süt gibi | lacteous s. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | süt gibi olma | milkiness i. |
Genel | memeden süt sağar gibi idare etmek | milk f. |
Genel | memeden süt sağar gibi manipüle etmek | milk f. |
Idioms | ||
Deyim | süt dökmüş kedi gibi | as innocent as a cat who's just swallowed the family parrot expr. |
Deyim | süt dökmüş kedi gibi | as timid as a mouse expr. |
Deyim | süt dökmüş kedi gibi | with his tail between his legs expr. |
Deyim | süt dökmüş kedi gibi | like a whipped dog expr. |
Deyim | süt dökmüş kedi gibi | with tail between legs expr. |
Deyim | süt dökmüş kedi gibi | with your tail between your legs expr. |
Law | ||
Hukuk | süt akrabalığı gibi kan veya evlilik gibi bir bağ içermeyen akrabalık | fictive kinship i. |
Religious | ||
Dini | (musevilikte) sütün servis edildiği bir öğünde yenilebilen süt ürünleri, yumurta, balık, sebze gibi gıdalar | dairy i. |