Geçmiş

sıkıntıda

"sıkıntıda" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 15 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	sıkıntıda	in a bad fix s.
2	Genel	sıkıntıda	at a pinch s.
3	Genel	sıkıntıda	hard-up s.
4	Genel	sıkıntıda	betumbled s.
5	Genel	sıkıntıda	bowed down (by) s.
6	Genel	sıkıntıda	bowed down (with) s.
Colloquial
7	Konuşma Dili	sıkıntıda	stuffed up s.
Idioms
8	Deyim	sıkıntıda	into a jam expr.
9	Deyim	sıkıntıda	up a gum-tree expr.
10	Deyim	sıkıntıda	in a jam expr.
11	Deyim	sıkıntıda	in a bind expr.
12	Deyim	sıkıntıda	in hot water expr.
13	Deyim	sıkıntıda	in at the deep end expr.
14	Deyim	sıkıntıda	on your uppers expr.
15	Deyim	sıkıntıda	down on your uppers [old-fashioned] [uk] expr.

"sıkıntıda" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 30 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	sıkıntıda olma	incommodation [obsolete] i.
2	Genel	sıkıntıda olmak	be in straits f.
3	Genel	sıkıntıda olmak	famish f.
4	Genel	sıkıntıda olmak	be badly off f.
5	Genel	sıkıntıda olmak	be worried f.
6	Genel	sıkıntıda olmak	be distressed f.
7	Genel	sıkıntıda olmak (maddi yönden)	be financially straitened f.
8	Genel	sıkıntıda olmak	be in difficulty f.
9	Genel	paraca sıkıntıda olmak	be short of money f.
10	Genel	sıkıntıda olmak	be in distress f.
11	Genel	sıkıntıda olmak	be in trouble f.
12	Genel	sıkıntıda olmak	be in a bit of a jam f.
13	Genel	maddi sıkıntıda olan	disadvantaged s.
Phrases
14	İfadeler	paraca sıkıntıda	in embarrassed circumstances expr.
Colloquial
15	Konuşma Dili	sıkıntıda olmak	be up the pole [old-fashioned] [uk] f.
16	Konuşma Dili	sıkıntıda olmak	put to it f.
17	Konuşma Dili	maddi sıkıntıda	in the hole s.
Idioms
18	Deyim	sıkıntıda olmak	be in a bind f.
19	Deyim	sıkıntıda olmak	be in a jam f.
20	Deyim	sıkıntıda olmak	be up the pole [old-fashioned] [uk] f.
21	Deyim	darda/sıkıntıda olmak	be in a bad way f.
22	Deyim	mali yönden sıkıntıda	financially embarrassed s.
23	Deyim	mali sıkıntıda	caught in the crunch s.
24	Deyim	sıkıntıda/sıkıntıya düşmüş	in the soup expr.
25	Deyim	sıkıntıda veya felakette	in deep water expr.
26	Deyim	mali sıkıntıda	in bad shape expr.
Education
27	Eğitim	(okul) yüksek talep nedeniyle sıkıntıda olan	impacted s.
Slang
28	Argo	başı sıkıntıda/belada olmak	be in a pickle f.
29	Argo	başı /sıkıntıda/belada olmak	get in a pickle f.
30	Argo	(bir süreliğine) maddi sıkıntıda	in the hole for (something) expr.