Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Idioms | ||
Deyim | sıkıntılar | trials and tribulations i. |
Deyim | sıkıntılar | slings and arrows i. |
Trade/Economic | ||
Ticaret/Ekonomi | sıkıntılar | psychic costs i. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | ekonomik sıkıntılar | economic woes i. |
Genel | sıkıntılar altında ezmek | break f. |
Genel | sıkıntılar yaşamış | tried s. |
Phrases | ||
İfadeler | bir edimin yaratabileceği sıkıntılar/zorluklar/güçlükler | the deuce to pay i. |
Idioms | ||
Deyim | sorunlar/sıkıntılar | bump in the road i. |
Deyim | çok sıkıntılar çekmek | go through hell f. |
Deyim | mali sıkıntılar yaşamak | be caught in the crunch f. |
Trade/Economic | ||
Ticaret/Ekonomi | ailesinden ayrılıp yalnız yaşadıktan sonra ekonomik sıkıntılar nedeniyle ailesinin yanına geri dönen genç grup | boomerang generation i. |
Ticaret/Ekonomi | maddi sıkıntılar nedeniyle daha az önemli faturaları ödemeyi erteleme | load-shedding i. |
Medical | ||
Medikal | adet öncesi sıkıntılar | premenstrual syndromes i. |
Slang | ||
Argo | boktan sorunlar/problemler/sıkıntılar | shit-bag i. |
Argo | uyuşturucuyu bırakmakla ilgili sıkıntılar yaşamak | have a chinaman on (one's) back f. |