sıklıkla - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

sıklıkla



"sıklıkla" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 10 sonuç

Türkçe İngilizce
General
sıklıkla typically zf.
sıklıkla frequently zf.
sıklıkla too often zf.
sıklıkla often zf.
sıklıkla oftensith zf.
sıklıkla oftentide zf.
sıklıkla oft-times zf.
sıklıkla on average zf.
sıklıkla on the average zf.
Colloquial
sıklıkla the whole time [brit] i.

"sıklıkla" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 91 sonuç

Türkçe İngilizce
General
alçak, yoğun, koyu gri renkli ve sıklıkla yağış bırakan bulut türü nimbostratus i.
kadınların özel odalarına sıklıkla yolu düşen çapkın kimse carpetmonger [obsolete] i.
aynı sesletime sahip farklı anlama gelen kelimeleri sıklıkla karıştıran kimse malapropist i.
(şarkı nakaratı, beylik laf) sıklıkla tekrarlanan şey overcome [scotland] i.
toprağın altındaki bir sıvının yavaşça yüzeye çıktığı ve sıklıkla bir havuz oluşturduğu yer seep i.
sıklıkla müze ziyaret eden kişi museumgoer i.
sıklıkla kullanılan şey standby i.
sıklıkla bakmak revise [obsolete] f.
sıklıkla tekrar etmek overmultiply f.
sıklıkla yeniden olmak overmultiply f.
sıklıkla başvurmak overwork f.
sıklıkla uğramak practice [obsolete] f.
sıklıkla yapar olmak tend f.
sıklıkla kullanılan frequently used s.
sıklıkla ihmal/gözardı edilen often-ignored s.
sıklıkla ihmal edilen oft-neglected s.
daha az sıklıkla less frequently zf.
daha az sıklıkla less often zf.
ne sıklıkla how often zf.
sıklıkla olmadan unoften zf.
Colloquial
sıklıkla personel değiştirme revolving door i.
daha az sıklıkla less frequently zf.
Speaking
arkadaşlarıyla ne sıklıkla yüzmeye gider? how often does she go swimming with her friends? expr.
arkadaşlarıyla ne sıklıkla yüzmeye gider? how often does he go swimming with her friends? expr.
arkadaşlarıyla ne sıklıkla yüzmeye gidiyor? how often does he go swimming with her friends? expr.
arkadaşlarıyla ne sıklıkla yüzmeye gidiyor? how often does she go swimming with her friends? expr.
büyük anneni ne sıklıkla görürsün? how often do you see your grandmother? expr.
dişlerinizi ne sıklıkla fırçalıyorsunuz? how often do you brush your teeth? expr.
çoraplarını ne sıklıkla değiştirirsin? how often do you change your socks? expr.
interneti ne sıklıkla kullanırsın? how often do you use the internet? expr.
interneti ne sıklıkla kullanıyorsun? how often do you use the internet? expr.
interneti hangi sıklıkla kullanırsın? how often do you use the internet? expr.
interneti hangi sıklıkla kullanıyorsun? how often do you use the internet? expr.
interneti ne sıklıkla kullanırsınız? how often do you use the internet? expr.
interneti ne sıklıkla kullanıyorsunuz? how often do you use the internet? expr.
interneti hangi sıklıkla kullanırsınız? how often do you use the internet? expr.
interneti hangi sıklıkla kullanıyorsunuz? how often do you use the internet? expr.
ne sıklıkla interneti kullanırsınız? how often do you use the internet? expr.
ne sıklıkla egzersiz yapıyorsun? how often do you exercise? expr.
ne sıklıkla? how frequently? expr.
ne kadar sıklıkla dışarıda yersin? how often do you eat out? expr.
ne sıklıkla interneti kullanıyorsunuz? how often do you use the internet? expr.
ne sıklıkla yüzmeye gidiyorsun? how often do you go swimming? expr.
ne sıklıkla yüzmeye gidersin? how often do you go swimming? expr.
ne sıklıkla interneti kullanırsın? how often do you use the internet? expr.
ne sıklıkla interneti kullanıyorsun? how often do you use the internet? expr.
ne sıklıkla doğru insanı bulabilirsin ki? how often do you find the right person? expr.
ne sıklıkla seyahat edersiniz? how often do you travel? expr.
ne sıklıkla sinemaya gidersin? how often do you go to the cinema? expr.
okula ne sıklıkla otobüsle gider? how often does she go to school by bus? expr.
ne sıklıkla egzersiz yapıyorsunuz? how often do you exercise? expr.
ne kadar sıklıkla yersin? how often do you eat? expr.
ne sıklıkla banyo yaparsın? how often do you take a bath? expr.
ne sıklıkla duş alırsınız? how often do you take a shower? expr.
ne sıklıkla yüzersin? how often do you swim? expr.
ne sıklıkla seyahat ediyorsunuz? how often do you travel? expr.
ne sıklıkla kahve içersin? how often do you drink coffee? expr.
ne sıklıkla duş alırsın? how often do you take a shower? expr.
ne sıklıkla banyo yaparsınız? how often do you take a bath? expr.
ne sıklıkla kahve içersiniz? how often do you drink coffee? expr.
ne sıklıkla how often expr.
tırnaklarını ne sıklıkla kesersin? how often do you cut your nails? expr.
hindistan'a ne sıklıkla gidersin? how often do you go to india? expr.
Computer
sıklıkla görüntülenen frequently viewed s.
Mining
maden ve taş ocaklarının duvarlarında sıklıkla bulunan beyaz renkli lifli bir mineral alunogen i.
maden ve taş ocaklarının duvarlarında sıklıkla bulunan beyaz renkli lifli bir mineral hair salt i.
maden ve taş ocaklarının duvarlarında sıklıkla bulunan beyaz renkli lifli bir mineral feather alum i.
maden ve taş ocaklarının duvarlarında sıklıkla bulunan beyaz lifli bir mineral halotrichite i.
Medical
diyaliz esnasında sıklıkla görülen komplikasyon hipotansiyon intradialytic i.
genomu bütünüyle dizilen ve son derece ufak olduğunda sıklıkla araştırılan ilk hayvan nematod c. elegans (caenorhabditis elegans) i.
kadınların genital florasında sıklıkla bulunan bir mantar candida albicans i.
Psychology
uyku ile uyanıklık veya tam tersi arasındaki sıklıkla halüsinasyon görme ile karakterize hal hypnogogic state i.
Pathology
sıklıkla testislerde görülen kötü huylu tümör teratocarcinoma i.
hastalığın belirli bir bölgede ne sıklıkla meydana geldiğini ifade eden terim morbidity i.
Veterinary
büyük ve çok büyük köpek ırklarında sıklıkla görülen bir kalça eklemi hastalığı hip dysplasia i.
Gastronomy
sıklıkla suşide kullanılan bir tür havyar tobiko i.
Statistics
endüstride sıklıkla kullanılan ve üzerine üç seri çizilerek oluşturulan bir grafik z chart i.
Biochemistry
tiamini yok eden ve sıklıkla çiğ balıkta bulunan bir enzim thiaminase i.
Zoology
genetik araştırmalarda sıklıkla kullanılan, suda yaşayan birgözeli bir hayvan tetrahymena i.
Botanic
sıklıkla çay olarak kullanılan, yenilebilir meyve ve yaprakları olan çin'e özgü bir çalı theezan tea (sageretia theezans) i.
tuzlu çayırlarda sıklıkla görülen uzun kamışlı bir ot salt reed grass i.
tuzlu çayırlarda sıklıkla görülen uzun kamışlı bir ot spartina cynosuroides i.
Military
sıklıkla muhafız olarak kullanılan çeşitli yerel ispanyol piyade alayı askerine verilen ad miquelet i.
sıklıkla muhafız olarak kullanılan çeşitli yerel ispanyol piyade alayı askerine verilen ad miquelet i.
Sport
sıklıkla küme düşüp yükselen kulüp yo-yo club i.
Baseball
vurucunun kaleye ne sıklıkla ulaştığını belirten oran on-base percentage i.
vurucunun kaleye ne sıklıkla ulaştığını belirten oran obp (on-base percentage) kısalt.
vurucunun kaleye ne sıklıkla ulaştığını belirten yüzde ile kale yüzdesinin toplamı ops (on-base plus slugging) kısalt.
Music
caz ve pop gibi modern müziklerde sıklıkla kullanılan, majör üçlüden ve üzerine majör yedinci eklenmiş kök sesten oluşan bir akor major seventh chord i.
Bookbindery
ciltçilikte sıklıkla kullanılan işlenmiş yağlı deri turkey i.
Paleontology
paleozoik kayaçlarda sıklıkla bulunan nesli tükenmiş bir dallı bacaklı cinsi orthis i.