sırayla - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

sırayla



"sırayla" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 24 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
sırayla in order zf.
sırayla in turn zf.
General
sırayla one by one s.
sırayla respectively zf.
sırayla by turns zf.
sırayla in regular turn zf.
sırayla time about [scottish] zf.
sırayla to the end zf.
sırayla arew [obsolete] zf.
sırayla arow zf.
sırayla hand running zf.
sırayla round zf.
sırayla in course [obsolete] zf.
sırayla in turn zf.
sırayla in course [obsolete] zf.
sırayla consequently [obsolete] zf.
Colloquial
sırayla onesie-twosie expr.
Idioms
sırayla by turn expr.
Law
sırayla alternately zf.
Technical
sırayla alternately zf.
Computer
sırayla in sequence expr.
Music
sırayla alternamente zf.
sırayla alternativo zf.
sırayla alternately zf.

"sırayla" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 128 sonuç

Türkçe İngilizce
General
birbirini sırayla izlemesini sağlama alternation i.
tasarruf amacıyla sırayla araba kullanma carpooling i.
sırayla yapma alternation i.
birbirini sırayla izleme alternation i.
bir grup insanın aynı sigarayı sırayla içmesi chainsmoke i.
tasarruf amacıyla sırayla araba kullanma lift-sharing i.
tasarruf amacıyla sırayla araba kullanma ride-sharing i.
sırayla gelen araç veya gemiler cavalcade i.
süreç dahilinde sırayla içinde bulunulan kademe veya basamaklar ladder i.
oyuncuların sırayla dizilmiş yığınlardan çeşitli miktarlarda alarak, en sonda tek kalan nesneyi alan kişiye oyunu kaybettirmeye çalıştığı zeka oyunu nim i.
sırayla olma alternacy i.
sırayla olma alternance i.
sırayla olma alternateness i.
çocukların sırayla önünde durdukları tepeyi diğer çocukları ittirerek koruduğu bir oyun king of the castle i.
dizleri sırayla yukarıya çekerek yapılan gürültülü bir dans knees-up i.
iki rakip matadordan her birinin sırayla birkaç boğa ile dövüştüğü boğa güreşi mano a mano i.
sırayla sayı sayma içeren bir oyun buzz i.
şüphelilerin teşhis için sırayla geçmesi identification parade [uk] i.
bir grup kişinin sırayla ziyaret ettiği belirlenmiş güzergah circuit i.
oyuncuların sırayla bir dizi soruyu yazılı olarak cevaplayıp kısa ve komik hikayeler oluşturdukları oyun consequences [uk] i.
kitabın veya el yazmasının yapraklarını sırayla numaralandırma foliation i.
sırayla numaralandırılmış yapraklar foliation i.
birbirini sırayla izlemek alternate with f.
sırayla farklı ekinler yetiştirmek rotate crops f.
sırayla yapmak alternate f.
sırayla yapmak take turns f.
bir şeyi sırayla yapmak take turns at f.
sırayla çalışmak rotate f.
sırayla yapmak take turns at something f.
sırayla çalıştırmak rotate f.
sırayla yürümek file away f.
bir şeyi sırayla yapmak take turns f.
kronolojik sırayla kaydetmek log f.
birbirini sırayla izlemesini sağlamak alternate f.
bir kişiyi sırayla sorgulamak ya da azarlamak tag-team f.
sırayla saymak count in turn f.
sırayla saymak count off f.
sırayla dizmek tier f.
iki şeyi aynı anda veya sırayla yapmak couple f.
sırayla yerleştirmek interplace [obsolete] f.
(kitabı)sayfalarını sırayla numaralandırmak folio f.
birbirini sırayla izleyen (şeyler) alternate s.
sırayla olan alternate s.
sırayla gömülü olacak şekilde kakmalı (mücevher) channel-set s.
belirli bir sürede/sırayla gerçekleşen timed s.
sırayla olan antiphonal s.
sırayla olan antiphonary s.
belirli bir sürede veya sırayla gerçekleşmeyen untimed s.
sırayla olan rotating s.
alfabetik sırayla in alphabetical order zf.
muntazam sırayla in regular turn zf.
her zamanki sırayla in course zf.
sırayla veya art arda olma anlamı veren bir bağlaç or bağ.
Phrasals
sırayla yazmak draw up f.
(bir yerden) sırayla çıkmak file out of (something) f.
sırayla yapmak swap over f.
sırayla yapmak switch off f.
bir şeyle sırayla/arka arkaya değişmek alternate with something f.
(biriyle başka biri arasında) sırayla yapılmak alternate between (someone and someone else) f.
biriyle başka biri arasında sırayla yapılmak alternate between something and something else f.
(insanlar/bir şeyler) arasında sırayla yapmak/değiştirmek alternate between (people or things) f.
(biriyle başka biri arasında) sırayla yapılmak alternate between (someone and someone else) f.
biriyle başka biri arasında sırayla yapılmak alternate between something and something else f.
(insanlar/bir şeyler) arasında sırayla yapmak/değiştirmek alternate between (people or things) f.
sırayla (birine/bir şeye) doğru ilerlemek work around to (someone or something) f.
sırayla çıkmak file out f.
Proverb
her şey sırayla first things first
Colloquial
birbirini sırayla arayıp bir türlü ulaşamamak play phone tag f.
birbirini sırayla arayıp bir türlü ulaşamamak play telephone tag f.
Idioms
çocukların bir hediyenin üzerindeki ambalaj katmanlarını sırayla açtıkları ve son katmanı açanın hediyeyi kazandığı bir oyun pass the parcel i.
birbirini sırayla arayıp bir türlü ulaşamama phone tag i.
sırayla/dönüşümlü yapmak take turns with someone f.
(sırayla) uğramak/ziyaret etmek make the rounds f.
(sırayla) uğramak/ziyaret etmek do the rounds f.
(sırayla) uğramak/ziyaret etmek make one's rounds f.
(sırayla) uğramak/ziyaret etmek do one's rounds f.
bir şeyi sırayla yapmak take turns doing something/to do something [uk] f.
ile sırayla/dönüşümlü yapmak take turns with f.
Speaking
masanın etrafındaki herkes kendisini sırayla tanıtsın let’s go round the table and introduce ourselves expr.
masanın etrafındaki herkes kendimizi sırayla tanıtalım let’s go round the table and introduce ourselves expr.
Law
şüphelilerin teşhis için sırayla geçmesi identity parade i.
Politics
sırayla başkanlık etme rotation i.
sırayla başkanlık etmek rotate f.
Industry
sırayla bir grup insanı diğer bir grupla değiştirmek manshift i.
Technical
sırayla hızlandırıp yavaşlatarak elektronların akımının hızını değiştirme işlemi velocity modulation i.
kronolojik sırayla kaydetmek log f.
sırayla değişik ekin ekmek rotate f.
Informatics
sırayla tüm düğümlerin ziyareti tree-traversal i.
sırayla tüm düğümlerin ziyareti postorder i.
Automotive
uzunlamasına yerleştirilmiş krank milinin arka tekerlekleri sırayla debriyaj, hız dişlisi, grup mili ve paralel iki yan halka aracılığıyla hareket ettirdiği vites düzeni continental drive i.
Medical
birlikte veya sırayla alınan (çözelti halindeki) ilaç karışımı cocktail i.
Chemistry
sırayla düzenlenmiş arrayed s.
Biology
her biri farklı bir dokuyu boyayan birden fazla boyayı (numuneye) sırayla uygulamak counterstain f.
Zoology
hayvanın sabit sırayla yaptığı bir dizi hareket ritual i.
Agriculture
sırayla değişik ekin ekme crop rotation i.
Literature
karakterlerin birbiriyle sırayla konuştuğu şiir amoebaeum i.
kelimelerine sırayla birer hece veya ölçü birimi eklenen dize veya kıta rhopalic i.
kelimelerine sırayla birer hece veya ölçü birimi eklenen kıtalar yazma rhopalism i.
kelimelerine sırayla birer hece veya ölçü birimi eklenen dize veya kıta olma rhopalism i.
dizesindeki kelimeleri sırayla birer hece uzayan rhopalic s.
dizelerine sırayla birer hece veya ölçü birimi eklenen rhopalic s.
dizesindeki kelimeleri sırayla birer hece uzayan (şiir) ropalic s.
Linguistics
ifade veya cümlenin ters sırayla tekrar edilmesi epanados i.
konuşmadaki ana fikirlerin (ters sırayla) tekrar edilmesi epanodos i.
History
(sırayla romalılar ve atinalılarca yapılmış) siraküza kuşatması siege of syracuse i.
Religious
koro tarafından karşılıklı sırayla okunan ilahi antiphony i.
Military
yalnızca iki veya daha fazla farklı etkinin aynı anda veya önceden belirlenmiş bir sırayla gerçekleşmesiyle patlamak üzere tasarlanmış bir mayın combined influence mine i.
askerlerin şarjörlerini sırayla ve hızlı bir şekilde boşaltması rolling fire i.
Hunting
birden fazla namluyu hep aynı sırayla ateşleyen tek tetikli düzenek single trigger i.
Sport
herkesin sırayla birbiriyle yarıştığı bir turnuva all-play-all [brit] i.
(basketbolda) iki oyuncu ile oynanan, oyuncuların sırayla hücum ve savunma oyuncusu olduğu oyun one-on-one i.
atın sırayla atlayacağı şekilde mesafeli yerleştirilmiş ikili engel double jump i.
oyuncuların diğer takım oyuncuları ile sırayla karşılaştığı eskrim müsabakası pool i.
Card
sırayla oynanan bir kart oyunu domino whist i.
Music
koro tarafından karşılıklı sırayla okunan ilahi veya şarkı antiphone i.
iki notayı hızlı bir şekilde ve sırayla üst üste çalma shake i.
iki notayı sırayla üst üste çalmak shake f.
Cinema
filmlerin ünlü sahneleri arka planda sessizce gösterilirken alt yazı ve seyircilerin yardımıyla insanların sırayla sahneyi canlandırdığı oyun movieoke i.
Librarianship
kitap yazarları, başlıkları ve konularının alfabetik sırayla bulunduğu katalog dictionary catalogue i.
Archaic
sırayla olma alternity i.
düzenli ve sırayla ilerleyebilme discourse i.
Ornithology
(şahin, doğan) sırayla iki kanadı, bulunduğu taraftaki esnetilen bacakla birlikle açmak mantle f.
Slang
erkek erkeğe cinsel ilişki sırasında sırayla pozisyon değiştirilmesi flip flop i.
pornografik filmlerinde bir grup erkeğin bir kadının veya bir erkeğin yüzüne sırayla boşaldığı japonca kelime kökenli bir porno türü bukkake i.
şaşırtıcı şekilde sırayla artma ve düşme dipsy doodle i.
şaşırtıcı şekilde sırayla artma ve düşme dipsy doo i.
biriyle toplu olarak veya sırayla cinsel ilişkiye girenlerden biri gangbanger i.
bir kişiyle sırayla cinsel ilişkiye girmek tag-team f.