Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | serpiştirilmiş | sprinkled s. |
Archaic | ||
Eski Kullanım | serpiştirilmiş | sprent s. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | içine serpiştirilmiş olmak | interlard f. |
Genel | serpiştirilmiş eşyalarla süslemek | intersperse f. |
Computer | ||
Bilgisayar | gündelik nesnelerin içine yerleştirilmiş veya zemine serpiştirilmiş küçük otonom cihazların oluşturduğu ağ | sensor network i. |
Bilgisayar | gündelik nesnelerin içine yerleştirilmiş veya zemine serpiştirilmiş küçük otonom cihazların oluşturduğu ağ | smart dust i. |
Textile | ||
Tekstil | altın yaldız serpiştirilmiş | shot with gold s. |
Art | ||
Sanat | boyanmış, oyulmuş veya renklendirilerek altın ve benzeri maddeler serpiştirilmiş lake ile yapılan doğu tarzı süsleme | lacwork i. |