sevgilisi - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

sevgilisi



"sevgilisi" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 4 sonuç

Türkçe İngilizce
Colloquial
sevgilisi someone's main squeeze i.
Idioms
sevgilisi your significant other i.
Slang
sevgilisi (one's) main squeeze i.
sevgilisi the main squeeze i.

"sevgilisi" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 55 sonuç

Türkçe İngilizce
General
sevgilisi tarafından terk edilmişlik lovelornness i.
sevgilisi ile gizlice kaçan eloper i.
halkın sevgilisi beloved of people i.
çocukların sevgilisi kids favourite i.
başkasının aşkı/sevgilisi somebody else's lover i.
bir kimsenin en öncelikli erkek sevgilisi main man i.
kadının gayrimeşru sevgilisi master i.
herkesin sevgilisi olan kimse darling i.
sevgilisi ile gizlice kaçmak elope f.
sevgilisi ile kaçmak elope f.
eski sevgilisi ile yeniden görüşmeye başlamak start seeing his/her ex again f.
(birinin) sevgilisi olmak gallant f.
sevgilisi ile gizlice kaçmış eloped s.
sevgilisi tarafından terk edilmiş lovelorn s.
sevgilisi olan lovered s.
sevgilisi olmayan loverless s.
Phrasals
birini başka birine (eski sevgilisi, annesi, babası) geri döndürmek drive someone back to someone f.
birini başka biriyle (eski sevgilisi, annesi, babası) tekrar birleştirmek/bir araya getirmek drive someone back to someone f.
birini başka birine (eski sevgilisi, annesi, babası) tekrar itmek/çekmek drive someone back to someone f.
birinin başka biriyle (eski sevgilisi, annesi, babası) arasını düzeltmek drive someone back to someone f.
Proverb
genç bir adamın kölesi olmaktansa yaşlı birinin sevgilisi olmak yeğdir better be an old man's darling than a young man's slave
Colloquial
(birinin) sevgilisi/eşi the man/woman in (one's) life i.
çok sayıda sevgilisi olan (kadın) man-eating s.
Idioms
birinin sevgilisi (one's) old lady i.
sevgilisi/partneri yanında yetersiz görülen kimse a bit of rough [uk] i.
genç sevgilisi olan ve ona para yediren zengin ve yaşlı adam a sugar daddy i.
(birinin) sevgilisi apple of (someone's eye) i.
sevgilisi/nişanlısı/çıktığı/evli olmak be spoken for f.
Literature
hamlet'in sevgilisi ophelia i.
(yunan edebiyatında) dafnis'in sevgilisi chloe i.
Theatre
(ingiliz pantomiminde) soytarının sevgilisi columbine i.
Mythology
orfe'nin kavuşmak istediği sevgilisi eurydice i.
(ingiliz efsanesinde) robin hood'un sevgilisi maid marian i.
sevgilisi hero ile buluşmaya çalışırken boğulup ölen mitolojik bir karakter leander i.
leander'in sevgilisi olan afrodit'in rahibesi hero i.
kaz dağı'nda yaşayıp sevgilisi paris tarafından helen uğruna terk edilen bir peri oenone i.
Slang
gangsterin sevgilisi gun moll i.
gangsterin sevgilisi moll i.
gangsterin sevgilisi gangster's moll i.
mahkumun sevgilisi ma i.
uzun boylu sevgilisi olan kısa boylu adam quarter i.
(eşi/sevgilisi uzakta iken) kadının birlikte olduğu tip sport coat i.
(eşi/sevgilisi uzakta iken) kadının birlikte olduğu tip sport's coat i.
birinin üniversite için yaşadığı yerden ayrılmadan önce çıkmaya başladığı sevgilisi hometown honey i.
memleketindeki sevgilisi hometown honey i.
birinin üniversite için yaşadığı yerden ayrılmadan önce çıkmaya başladığı sevgilisi hth (hometown honey) i.
memleketindeki sevgilisi hth (hometown honey) i.
kızı (sevgilisi) bitch i.
geyin sevgilisi/partneri bum chum i.
gangsterin sevgilisi mollie i.
gangsterin sevgilisi molly i.
(birinin) sevgilisi olmak be one's main squeeze f.
(birinin) sevgilisi olmak be the main squeeze f.
(birinin) sevgilisi olmak be one's main squeeze f.
British Slang
yaşlı bir kadının genç sevgilisi toyboy i.