sistemli - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

sistemli



"sistemli" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 11 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
sistemli systematic s.
General
sistemli scientific s.
sistemli systematical s.
sistemli businesslike s.
sistemli methodical s.
sistemli systematic s.
sistemli orderly s.
sistemli systemed s.
Technical
sistemli schematic s.
sistemli methodical s.
Medical
sistemli systemic s.

"sistemli" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 59 sonuç

Türkçe İngilizce
General
sistemli düzenleme regimentation i.
sistemli hata systematic error i.
sistemli olma systemness i.
otomatik fren sistemli bir halat volga aleti gri-gri i.
sistemli kimse systematician i.
sistemli hale getirme systematisation [uk] i.
sistemli kimse systematist i.
sistemli hale getirmek make systematic f.
sistemli bir biçimde düzenlemek schematize f.
sistemli bir hale getirmek systematize f.
sistemli çalışmak work systematically f.
sistemli çalışmak study systematically f.
işi sistemli yapmak do the job systematically f.
sistemli bir biçimde düzenlemek schematise f.
sistemli bir hale getirmek adjust f.
sistemli olarak düzenlemek digest f.
sistemli olmayan nonsystematic s.
sistemli olmayan non-systematic s.
sistemli olmayan unanalytic s.
sistemli olmayan unbusinesslike s.
sistemli olmayan unstructured s.
sistemli olmayan unthorough s.
sulama sistemli sprinklered s.
sistemli olarak regularly zf.
sistemli bir şekilde systems zf.
Phrasals
sistemli biçimde düzenlemek dispose of f.
Idioms
başarılı olmak için ihtimalleri hesaplarken güvenli ve sistemli bir eylem planı tercih etmek play the percentages f.
başarılı olmak için ihtimalleri hesaplarken güvenli ve sistemli bir eylem planı tercih etmek play the percentage game f.
boyunca sistemli bir şekilde ilerlemek work (one's) way along f.
Trade/Economic
sistemli risk systematic risk i.
Politics
sistemik/sistemli ayrımcılık systemic racism i.
sistemik/sistemli ırkçılık systemic racism i.
sistemli olarak yapılan ayrımcılık/ırkçılık systemic racism i.
Technical
bmw’nin değisken zamanlı supap kontrol sistemli motoru vanos i.
iki sistemli oksit kompozit süper iletkenler bi-system oxide composite superconductors i.
mantıklı veya sistemli olarak düzenlenmiş raisonne i.
sistemli sulama systematic irrigation i.
sistemli analiz systematic analysis i.
düzenli ve sistemli referans standardı scale of measurement i.
hidropnömatik süspansiyon sistemli hydropneumatic s.
sistemli olarak systematically zf.
Computer
ios, android, windows phone gibi işletim sistemli mobil cihazların kullanıcıya gönderdiği asenkron bildirim ve hatırlatmalar push notification i.
Aeronautic
elektronik sistemli bir uçuş kontrolünden faydalanan fly-by-wire s.
Medical
mesane içini görüntülemeye yarayan teleskopik sistemli bir sistoskop panendoscope i.
Psychology
sistemli hezeyan systematized delirium i.
sistemli kuruntu systematized delusion i.
Pathology
sistemli hastalık systematized affection i.
sistemli hastalık systematic affection i.
Statistics
şans eseri gerçekleşme ihtimali düşük olup altında sistemli bir sebep bulunduğuna işaret eden gözlemlere ait veya ilişkili significant s.
şans eseri gerçekleşme ihtimali düşük olup sistemli bir sebebe işaret ederek significantly zf.
Breeding
batarya kafes sistemli yumurta tavuğu kümesi battery cage (uk) i.
batarya kafes sistemli yumurta tavuğu kümesi battery farming (uk) i.
Philosophy
francis bacon tarafından geliştirilmiş, olguların doğal olayları inceleme ve yorumlama amacıyla sistemli olarak gözlemine dayanan yöntem baconian i.
francis bacon tarafından geliştirilmiş, olguların doğal olayları inceleme ve yorumlama amacıyla sistemli olarak gözlemine dayanan yöntem baconian method i.
kutsal metinlerin sistemli yorumlanmasıyla ilgili hermeneutical s.
Military
komuta sistemli güdüm command system of guidance i.
sistemli bir düzene sokarak regimentally zf.
Archaic
sistemli biçimde öğretilenler schoolery i.
Engineering
kaldıraç sistemli emniyet freni centrifugal brake i.