|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
Common Usage |
|
1 |
Yaygın Kullanım |
taze soğan |
scallion i.
|
|
2 |
Yaygın Kullanım |
yeşil soğan |
scallion i.
|
|
General |
|
3 |
Genel |
soğan zarı |
skin of an onion i.
|
|
4 |
Genel |
yabani soğan |
wild onion i.
|
|
5 |
Genel |
soğan kabuğu |
onionskin i.
|
|
6 |
Genel |
yeşil soğan |
spring onion i.
|
|
7 |
Genel |
ufak soğan |
eschalot i.
|
|
8 |
Genel |
arpacık soğan |
shallot i.
|
|
9 |
Genel |
beyaz soğan sosu |
white onion sauce i.
|
|
10 |
Genel |
kahverengi soğan sosu |
brown onion sauce i.
|
|
11 |
Genel |
soğan zarı |
onionskin i.
|
|
12 |
Genel |
taze soğan |
shallot i.
|
|
|
13 |
Genel |
yeşil soğan |
green onion i.
|
|
14 |
Genel |
soğan zarı |
onion skin i.
|
|
15 |
Genel |
britanya’ya özgü, soğan ve turpla koyun kellesi haşlanıp karışım kaynatılarak yapılan bir çorba |
powsowdie i.
|
|
16 |
Genel |
soğan gibi koku |
oniony scent i.
|
|
17 |
Genel |
soğan tadı |
onion i.
|
|
18 |
Genel |
soğan kokusu |
onion i.
|
|
19 |
Genel |
çok ince doğranmış taze soğan, domates, nane, maydanoz ve bulgurla yapılan bir çeşit lübnan salatası |
tabouli i.
|
|
20 |
Genel |
şişerek soğan biçimini almak |
bulb f.
|
|
21 |
Genel |
kasaptaki ete soğan doğramamak |
not count your chickens before they hatch f.
|
|
22 |
Genel |
kasaptaki ete soğan doğramamak |
not add any chopped onions to butcher’s meat f.
|
|
23 |
Genel |
soğan kokmak |
smell of onion f.
|
|
24 |
Genel |
soğan soymak |
peel an onion f.
|
|
25 |
Genel |
soğan biçiminde |
bulbous s.
|
|
26 |
Genel |
soğan biçiminde |
bulbed s.
|
|
27 |
Genel |
soğan gibi |
bulbous s.
|
|
28 |
Genel |
soğan ile ilgili |
bulbous s.
|
|
29 |
Genel |
soğan veren |
bulbose s.
|
|
30 |
Genel |
soğan oluşturan |
bulbose s.
|
|
31 |
Genel |
soğan ile ilişkili |
onion s.
|
|
32 |
Genel |
soğan biçiminde |
onion-shaped s.
|
|
|
33 |
Genel |
sert soğan üreten |
cormose s.
|
|
34 |
Genel |
sert soğan üreten |
cormous s.
|
|
35 |
Genel |
soğan biçiminde |
bulbously zf.
|
|
Proverb |
|
36 |
Atasözü |
bir baş soğan bir kazanı kokutur |
a bad apple spoils the (whole) barrel
|
|
37 |
Atasözü |
bir baş soğan bir kazanı kokutur |
a rotten apple spoils the (whole) bushel
|
|
38 |
Atasözü |
bir baş soğan tüm kazanı kokutur |
a bad apple spoils the (whole) barrel
|
|
39 |
Atasözü |
bir baş soğan tüm kazanı kokutur |
a rotten apple spoils the (whole) bushel
|
|
40 |
Atasözü |
bir baş soğan tüm kazanı kokutur |
it takes one bad apple to spoil the (whole) barrel
|
|
41 |
Atasözü |
bir baş soğan tüm kazanı kokutur |
a bad apple spoils the (whole) barrel
|
|
42 |
Atasözü |
bir baş soğan bir/tüm kazanı kokutur |
a rotten apple spoils the barrel
|
|
43 |
Atasözü |
bir baş soğan bir/tüm kazanı kokutur |
a rotten apple spoils the whole barrel
|
|
44 |
Atasözü |
bir baş soğan bir kazanı kokutur |
it takes one bad apple to spoil the (whole) bunch
|
|
45 |
Atasözü |
bir baş soğan bir kazanı kokutur |
it takes one bad apple to spoil the (whole) bushel
|
|
46 |
Atasözü |
bir baş soğan bir kazanı kokutur |
one bad apple spoils the (whole) barrel
|
|
47 |
Atasözü |
bir baş soğan tüm kazanı kokutur |
one bad apple spoils the (whole) barrel
|
|
48 |
Atasözü |
bir baş soğan bir kazanı kokutur |
one bad apple spoils the (whole) bunch
|
|
49 |
Atasözü |
bir baş soğan tüm kazanı kokutur |
one bad apple spoils the (whole) bunch
|
|
50 |
Atasözü |
bir baş soğan bir kazanı kokutur |
one bad apple spoils the (whole) bushel
|
|
51 |
Atasözü |
bir baş soğan tüm kazanı kokutur |
one bad apple spoils the (whole) bushel
|
|
52 |
Atasözü |
bir baş soğan bir kazanı kokutur |
one rotten apple spoils the (whole) barrel
|
|
53 |
Atasözü |
bir baş soğan bir kazanı kokutur |
one rotten apple spoils the (whole) bunch
|
|
54 |
Atasözü |
bir baş soğan bir kazanı kokutur |
one rotten apple spoils the (whole) bushel
|
|
Colloquial |
|
55 |
Konuşma Dili |
soğan erkeği |
cream puff i.
|
|
56 |
Konuşma Dili |
soğan erkeği |
quiche-eater i.
|
|
57 |
Konuşma Dili |
(cajun mutfağında) kereviz, dolmalık biber ve soğan |
holy trinity [us] i.
|
|
58 |
Konuşma Dili |
soğan kafa |
bulbous-headed s.
|
|
Idioms |
|
59 |
Deyim |
kasaptaki ete soğan doğramak |
count chickens before they hatch f.
|
|
60 |
Deyim |
kasaptaki ete soğan doğramak |
count your chickens f.
|
|
61 |
Deyim |
kasaptaki ete soğan doğramak |
count your chickens before they hatch f.
|
|
62 |
Deyim |
kasaptaki ete soğan doğramak |
count your chickens before they're hatched f.
|
|
63 |
Deyim |
kasaptaki ete soğan doğramamak |
not count your chickens f.
|
|
64 |
Deyim |
kasaptaki ete soğan doğramamak |
not count your chickens before they are hatched f.
|
|
Technical |
|
65 |
Teknik |
soğan başlı yerinde dökme kazık |
pedestal pile i.
|
|
66 |
Teknik |
soğan başlı kazık |
bulb pile i.
|
|
67 |
Teknik |
soğan sürgünü |
slab i.
|
|
Architecture |
|
68 |
Mimarlık |
soğan kubbe |
bulbous dome i.
|
|
69 |
Mimarlık |
soğan kubbe |
onion dome i.
|
|
70 |
Mimarlık |
bizans ve rus kilise mimarisine özgü soğan biçimli kubbe |
onion dome i.
|
|
Construction |
|
71 |
İnşaat |
soğan başlı kazık |
enlarged-base pile i.
|
|
Medical |
|
72 |
Medikal |
soğan başı şekillenmesi |
onion bulb formation i.
|
|
|
73 |
Medikal |
yalancı soğan ilik felci |
pseudobulbar paralysis i.
|
|
Anatomy |
|
74 |
Anatomi |
beyincik ve soğan iliğini asıl beyine bağlayan sinir lifleri |
pons i.
|
|
75 |
Anatomi |
soğan ilik |
bulbus medullae i.
|
|
Pathology |
|
76 |
Patoloji |
çiçek soğan akarı |
bulb mite i.
|
|
77 |
Patoloji |
çiçek soğan akarı |
rhizaglophus eclinops i.
|
|
78 |
Patoloji |
çiçek soğan akarı |
bulb mite i.
|
|
79 |
Patoloji |
çiçek soğan akarı |
rhizoglyphus echinopus i.
|
|
Parasitology |
|
80 |
Parazitbilim |
soğan sineği |
onion fly i.
|
|
Food Engineering |
|
81 |
Gıda |
kurutulmuş soğan |
dried onion i.
|
|
82 |
Gıda |
kurutulmuş soğan |
dehydrated onion i.
|
|
Gastronomy |
|
83 |
Mutfak |
ince dilimlenmiş domates, maydanoz, nane, yeşil soğan ve bulgurdan yapılan orta doğuya özgü bir salata |
tabbouleh i.
|
|
84 |
Mutfak |
ince dilimlenmiş domates, nane, maydanoz, yeşil soğan ve bulgurdan yapılan orta doğuya özgü bir salata |
tabooli i.
|
|
85 |
Mutfak |
ince dilimlenmiş domates, nane, maydanoz, yeşil soğan ve bulgurdan yapılan orta doğuya özgü bir salata |
tabouleh i.
|
|
86 |
Mutfak |
yabani sarımsağın soğan biçimindeki yenebilen lezzetli kökü |
ramson i.
|
|
87 |
Mutfak |
yabani sarımsağın soğan biçimindeki yenebilen lezzetli kökü |
ramsons i.
|
|
88 |
Mutfak |
yayıkaltı sütü, mayonez, soğan, sarımsak, maydanoz ve baharatlarla yapılan kremalı salata sosu |
ranch dressing i.
|
|
89 |
Mutfak |
kıyılmış soğan, kapari ve otlarla terbiye edilmiş, haşlanmış et veya balıkla birlikte kullanılan sirke sosu |
ravigote i.
|
|
90 |
Mutfak |
kıyılmış soğan, kapari ve otlarla terbiye edilmiş, haşlanmış et veya balıkla birlikte kullanılan sirke sosu |
ravigotte i.
|
|
91 |
Mutfak |
domates, soğan ve baharatlarla hazırlanan bir sos |
chakalaka [south african] i.
|
|
92 |
Mutfak |
patates püresi, yeşil soğan ve pırasadan yapılan irlanda yemeği |
champ [dialect] i.
|
|
93 |
Mutfak |
genellikle kuzu veya dana eti, sarımsak, soğan ve baharatlarla kaplı, fırınlanmış mayasız hamurdan yapılan yassı pizza |
lahmacun i.
|
|
94 |
Mutfak |
genellikle kuzu veya dana eti, sarımsak, soğan ve baharatlarla kaplı, fırınlanmış mayasız hamurdan yapılan yassı pizza |
lahmajun i.
|
|
95 |
Mutfak |
genellikle kuzu veya dana eti, sarımsak, soğan ve baharatlarla kaplı, fırınlanmış mayasız hamurdan yapılan yassı pizza |
lahmejun i.
|
|
96 |
Mutfak |
genellikle kuzu veya dana eti, sarımsak, soğan ve baharatlarla kaplı, fırınlanmış mayasız hamurdan yapılan yassı pizza |
lamejun i.
|
|
97 |
Mutfak |
genellikle kuzu veya dana eti, sarımsak, soğan ve baharatlarla kaplı, fırınlanmış mayasız hamurdan yapılan yassı pizza |
lamejun i.
|
|
98 |
Mutfak |
istiridye, soğan domuz eti, patates ve süt ile yapılan koyu bir çorba |
new england clam chowder i.
|
|
99 |
Mutfak |
ıstakoz yağı, krema, yumurta sarısı, soğan, sherry veya madeira şarabı ile yapılan bir sos |
newburg sauce i.
|
|
100 |
Mutfak |
fransız ekmeğinin arasına konan et, peynir, domates, soğan, marul ve çeşni ile yapılan sandviç |
torpedo i.
|
|
101 |
Mutfak |
fransız ekmeğinin arasına konan et, peynir, domates, soğan, marul ve çeşni ile yapılan sandviç |
submarine sandwich i.
|
|
102 |
Mutfak |
fransız ekmeğinin arasına konan et, peynir, domates, soğan, marul ve çeşni ile yapılan sandviç |
sub sandwich i.
|
|
103 |
Mutfak |
fransız ekmeğinin arasına konan et, peynir, domates, soğan, marul ve çeşni ile yapılan sandviç |
sub i.
|
|
104 |
Mutfak |
fransız ekmeğinin arasına konan et, peynir, domates, soğan, marul ve çeşni ile yapılan sandviç |
hero i.
|
|
105 |
Mutfak |
fransız ekmeğinin arasına konan et, peynir, domates, soğan, marul ve çeşni ile yapılan sandviç |
bomber i.
|
|
106 |
Mutfak |
fransız ekmeğinin arasına konan et, peynir, domates, soğan, marul ve çeşni ile yapılan sandviç |
wedge i.
|
|
107 |
Mutfak |
fransız ekmeğinin arasına konan et, peynir, domates, soğan, marul ve çeşni ile yapılan sandviç |
submarine i.
|
|
108 |
Mutfak |
fransız ekmeğinin arasına konan et, peynir, domates, soğan, marul ve çeşni ile yapılan sandviç |
zep i.
|
|
109 |
Mutfak |
fransız ekmeğinin arasına konan et, peynir, domates, soğan, marul ve çeşni ile yapılan sandviç |
grinder i.
|
|
110 |
Mutfak |
fransız ekmeğinin arasına konan et, peynir, domates, soğan, marul ve çeşni ile yapılan sandviç |
cuban sandwich i.
|
|
111 |
Mutfak |
fransız ekmeğinin arasına konan et, peynir, domates, soğan, marul ve çeşni ile yapılan sandviç |
poor boy i.
|
|
112 |
Mutfak |
fransız ekmeğinin arasına konan et, peynir, domates, soğan, marul ve çeşni ile yapılan sandviç |
italian sandwich i.
|
|
113 |
Mutfak |
fransız ekmeğinin arasına konan et, peynir, domates, soğan, marul ve çeşni ile yapılan sandviç |
hero sandwich i.
|
|
114 |
Mutfak |
arpacık soğan |
shallot i.
|
|
115 |
Mutfak |
fransız usulü soğan çorbası |
french onion soup i.
|
|
116 |
Mutfak |
fransız usulü kızartılmış soğan |
french fried onions i.
|
|
117 |
Mutfak |
gratine soğan çorbası |
french onion soup au gratin i.
|
|
118 |
Mutfak |
hamburger köftesi, eritilmiş peynir ve iki dilim ekmek arasında karamelize soğan ile servis edilen bir burger |
patty melt i.
|
|
119 |
Mutfak |
ince doğranmış soğan |
fine-chopped onion i.
|
|
120 |
Mutfak |
karamelize soğan |
caramelized onion i.
|
|
121 |
Mutfak |
kırmızı soğan |
red onion i.
|
|
122 |
Mutfak |
kırmızı soğan |
red spanish onion i.
|
|
123 |
Mutfak |
kurutulmuş soğan |
dried onion i.
|
|
124 |
Mutfak |
kuru soğan |
onion i.
|
|
125 |
Mutfak |
orta boy soğan |
medium-sized onion i.
|
|
126 |
Mutfak |
orta boy soğan |
medium onion i.
|
|
127 |
Mutfak |
rendelenmiş soğan |
grated onion i.
|
|
128 |
Mutfak |
soğan, kırmızı |
red spanish onion i.
|
|
129 |
Mutfak |
soğan halkası |
onion ring i.
|
|
130 |
Mutfak |
soğan çorbası |
onion soup i.
|
|
131 |
Mutfak |
soğan püresi |
onion purée i.
|
|
132 |
Mutfak |
soğan halkaları |
onion rings i.
|
|
133 |
Mutfak |
soğan turşusu |
pickled onion i.
|
|
134 |
Mutfak |
soğan turşusu |
onion pickle i.
|
|
135 |
Mutfak |
soğan, arpacık |
shallot i.
|
|
136 |
Mutfak |
taze soğan |
green onion i.
|
|
137 |
Mutfak |
taze soğan |
green bunching onion i.
|
|
138 |
Mutfak |
taze soğan |
spring onions i.
|
|
139 |
Mutfak |
taze soğan |
scallion i.
|
|
140 |
Mutfak |
taze soğan |
spring onion i.
|
|
141 |
Mutfak |
yeşil soğan |
scallion i.
|
|
142 |
Mutfak |
yeşil soğan |
green onions i.
|
|
143 |
Mutfak |
yeşil soğan |
spring onion i.
|
|
144 |
Mutfak |
yeşil soğan |
green onion i.
|
|
145 |
Mutfak |
patatesin rendelenmiş soğan ile karıştırılıp kahverengimsi bir renk alana kadar kızartılmasıyla yapılan bir yemek |
american fried potatoes i.
|
|
146 |
Mutfak |
patatesin rendelenmiş soğan ile karıştırılıp kahverengimsi bir renk alana kadar kızartılmasıyla yapılan bir yemek |
hashed brown potatoes i.
|
|
147 |
Mutfak |
patatesin rendelenmiş soğan ile karıştırılıp kahverengimsi bir renk alana kadar kızartılmasıyla yapılan bir yemek |
hash browns i.
|
|
148 |
Mutfak |
patatesin rendelenmiş soğan ile karıştırılıp kahverengimsi bir renk alana kadar kızartılmasıyla yapılan bir yemek |
hashed browns i.
|
|
149 |
Mutfak |
hafifçe sotelenmiş dana etinin soğan sosu ve peynirli beşamel sosuyla fırınlandığı bir yemek |
escalope de veau orloff i.
|
|
150 |
Mutfak |
domates, madeira şarabı, doğranmış havuç, soğan ve kerevizle yapılan et suyu |
espanole i.
|
|
151 |
Mutfak |
soğan, domates ve yeşil biberle yapılan bir çeşit köri |
jalfrezi i.
|
|
152 |
Mutfak |
taze soğan |
jibbons i.
|
|
153 |
Mutfak |
haşlanarak ve kavrularak hazırlanan, çeşnili hamursuz ekmekle veya un, soğan ve iç yağı ile doldurulmuş sığır veya tavuk bağırsağı |
kishke i.
|
|
154 |
Mutfak |
ortasına soğan konan düz ve yuvarlak bir tür hamur işi |
bialy i.
|
|
155 |
Mutfak |
şarap, soğan, baharat ve balıkla yapılan bir sos |
matelote i.
|
|
156 |
Mutfak |
soğan, et suyu ve kırmızı şaraptan yapılan, özellikle biftek ve rostonun yanında servis edilen tereyağlı besleyici bir sos |
marchand de vin i.
|
|
157 |
Mutfak |
dilimlenmiş salatalık ve soğan turşusu |
bread–and–butter pickle i.
|
|
158 |
Mutfak |
karaciğer, haşlanmış yumurta, soğan yağ ve baharatlar ile hazırlanan yoğun bir meze karışımı |
chopped liver i.
|
|
159 |
Mutfak |
batı omleti: jambon, yeşil biber ve soğan ile hazırlanan bir omlet |
denver omelet i.
|
|
160 |
Mutfak |
kıyma, makarna, soğan, domates sosu ve peynirle yapılan bir yemek |
goulash i.
|
|
161 |
Mutfak |
ince kıyılmış soğan içeren ekmek |
onion bread i.
|
|
162 |
Mutfak |
öğütülüp kurutulmuş soğan ve tuz |
onion salt i.
|
|
163 |
Mutfak |
soğan, ketçap, acı sos ve bayır turplu mayonez sosu |
russian dressing i.
|
|
164 |
Mutfak |
soğan, ketçap, acı sos ve bayır turplu mayonez sosu |
russian mayonnaise i.
|
|
165 |
Mutfak |
yeşil maş fasulyesi, soğan, yumurta, tereyağı ve pirinçten hazırlanan bir hint yemeği |
cutchery i.
|
|
166 |
Mutfak |
soğan sosunda pişirilen et veya balık yemeği |
dopiaza i.
|
|
167 |
Mutfak |
kıyma, yumurta, süt, soğan ve çeşitli baharatlarla yapılan bir tür köfte |
salisbury steak i.
|
|
168 |
Mutfak |
yeşil biber ve yeşil soğan içeren mayonez ve yoğun krema karışımı bir sos |
sauce louis i.
|
|
169 |
Mutfak |
soğan dilimlerine sarılıp baharatlı sirkede salamura edilen ringa balığı filetosu |
rollmop i.
|
|
170 |
Mutfak |
soğan dilimlerine sarılıp baharatlı sirkede salamura edilen ve meze olarak sunulan ringa balığı filetosu |
rollmops i.
|
|
171 |
Mutfak |
ince kesilmiş soğan ve diğer çeşnilerle pişirilmiş sığır veya dana parçalarından yapılan yemek |
scotched collops i.
|
|
172 |
Mutfak |
sirkeye veya limona yağ konulup genellikle kıyılmış soğan, ot ve baharatlarla tatlandırılan soğuk bir sos |
french dressing i.
|
|
173 |
Mutfak |
soğan katmak |
onion f.
|
|
174 |
Mutfak |
domates, soğan, mantar, yeşillikler ve bazen de şarapla hazırlanan (yemek) |
cacciatora s.
|
|
175 |
Mutfak |
domates, soğan, mantar, yeşillikler ve bazen de şarapla hazırlanan (yemek) |
cacciatore s.
|
|
176 |
Mutfak |
soğan gibi |
alliaceous s.
|
|
177 |
Mutfak |
körili soğan, domates ve yeşil biberle servis edilen |
jalfrezi s.
|
|
178 |
Mutfak |
domates, soğan, sarımsak ve otlardan yapılan bir sos ile servis edilen |
marinara s.
|
|
179 |
Mutfak |
domates, soğan, sarımsak ve otlardan yapılan bir sos içeren |
marinara s.
|
|
180 |
Mutfak |
domates, soğan, biber ve sirkeli sos içeren |
picante s.
|
|
181 |
Mutfak |
sarımsak, soğan, zeytinyağı, mantar ve otlarla pişirilen |
provençale s.
|
|
Biology |
|
182 |
Biyoloji |
soğan sürmesi |
onion smut (urocystis cepulae) i.
|
|
183 |
Biyoloji |
soğan rastığı |
onion smut (urocystis cepulae) i.
|
|
184 |
Biyoloji |
soğan sürmesi |
leek smut i.
|
|
185 |
Biyoloji |
soğan rastığı |
leek smut i.
|
|
186 |
Biyoloji |
soğan bitkisinin bodurlaşmasına ve yapraklarının sararmasına sebep olan bir virüs |
onion yellow-dwarf virus i.
|
|
Zoology |
|
187 |
Zooloji |
hayvanda soğan benzeri küçük yapı |
bulbil i.
|
|
188 |
Zooloji |
hayvanda soğan benzeri küçük yapı |
bulbel i.
|
|
Botanic |
|
189 |
Botanik |
yabani soğan |
ramps i.
|
|
190 |
Botanik |
kaliforniya'da yetişen koyu kırmızı kabuklu beyaz bir soğan |
red-skinned onion (allium haematochiton) i.
|
|
191 |
Botanik |
çiçek rengi beyazdan pembeye uzanan, kuzey amerika'ya özgü bir yabani soğan |
lady's leek (allium cernuum) i.
|
|
192 |
Botanik |
çiçek rengi beyazdan pembeye uzanan, kuzey amerika'ya özgü bir yabani soğan |
nodding onion i.
|
|
193 |
Botanik |
çiçek rengi beyazdan pembeye uzanan, kuzey amerika'ya özgü bir yabani soğan |
nodding wild onion i.
|
|
194 |
Botanik |
avrupa'da yetişen beyaz çiçekli bir soğan |
naples garlic (allium neopolitanum) i.
|
|
195 |
Botanik |
avrupa'da yetişen beyaz çiçekli bir soğan |
daffodil garlic i.
|
|
196 |
Botanik |
avrupa'da yetişen beyaz çiçekli bir soğan |
flowering onion i.
|
|
197 |
Botanik |
kuzey amerika'da yaygın olarak yetişen, beyaz ya da gül rengi çiçekleri olan yabani bir soğan |
nodding onion (allium cernuum) i.
|
|
198 |
Botanik |
kuzey amerika'da yaygın olarak yetişen, beyaz ya da gül rengi çiçekleri olan yabani bir soğan |
lady's leek i.
|
|
199 |
Botanik |
kuzey amerika'da yaygın olarak yetişen, beyaz ya da gül rengi çiçekleri olan yabani bir soğan |
nodding wild onion i.
|
|
200 |
Botanik |
nergis zambağı ile ilişkili olan, soğan biçimindeki güney afrika cinsi nerine'e mensup bitkiler |
nerine i.
|
|
201 |
Botanik |
geçmişte salataya eklemek için yetiştirilen çok yıllık bir soğan |
top onion (allium cepa viviparum) i.
|
|
202 |
Botanik |
geçmişte salataya eklemek için yetiştirilen çok yıllık bir soğan |
tree onion i.
|
|
203 |
Botanik |
geçmişte salataya eklemek için yetiştirilen çok yıllık bir soğan |
egyptian onion i.
|
|
204 |
Botanik |
geçmişte salataya eklemek için yetiştirilen çok yıllık bir soğan türü |
top set i.
|
|
205 |
Botanik |
geçmişte salataya eklemek için yetiştirilen çok yıllık bir soğan türü |
topset onion i.
|
|
206 |
Botanik |
salatada kullanılan çok yıllık bir soğan |
tree onion (allium cepa viviparum) i.
|
|
207 |
Botanik |
salatada kullanılan çok yıllık bir soğan |
top onion i.
|
|
208 |
Botanik |
salatada kullanılan çok yıllık bir soğan |
egyptian onion i.
|
|
209 |
Botanik |
kuzey amerika'da yetişen sert soğan kokusu ve pembe çiçekleri olan bir yabani soğan |
hooker's onion (allium acuminatum) i.
|
|
210 |
Botanik |
kuzey amerika'da yetişen sert soğan kokusu ve pembe çiçekleri olan bir yabani soğan |
tapertip onion i.
|
|
211 |
Botanik |
yeşil soğan |
welsh onion (allium fistulosum) i.
|
|
212 |
Botanik |
yeşil soğan |
bunching onion i.
|
|
213 |
Botanik |
yeşil soğan |
japanese leek i.
|
|
214 |
Botanik |
yeşil soğan |
long green onion i.
|
|
215 |
Botanik |
yeşil soğan |
japanese bunching onion i.
|
|
216 |
Botanik |
tüylü soğan |
bulbocodium i.
|
|
217 |
Botanik |
yalancı soğan |
pseudobulb i.
|
|
218 |
Botanik |
bir tür yeşil soğan |
chibol [dialect] i.
|
|
219 |
Botanik |
bir mantarın sebep olduğu, soğan, sarımsak, arpacık soğan gibi bitkilerde görülen bir hastalık |
white rot (sclerotinia cepivorum) i.
|
|
220 |
Botanik |
tırmanıcı soğan |
climbing onion (bowiea volubilis) i.
|
|
221 |
Botanik |
bazı çiçekli bitkilerde ayrılabilir soğan |
bulbel i.
|
|
222 |
Botanik |
soğan, rizom veya yumru kökten büyüyen bitki |
liliaceous plant i.
|
|
223 |
Botanik |
ana soğanın tabanından çıkan küçük soğan |
offset i.
|
|
224 |
Botanik |
soğan sürgünü |
offset i.
|
|
225 |
Botanik |
soğan sürmesi |
onion smut i.
|
|
226 |
Botanik |
soğan rastığı |
onion smut i.
|
|
227 |
Botanik |
özellikle soğan fideleri için zararlı olup kabuk ve yapraklarda koyu renk kabarcık oluşumu ile karakterize edilen bir mantar hastalığı |
onion smut i.
|
|
228 |
Botanik |
yeşil soğan |
cibol i.
|
|
229 |
Botanik |
yeşil soğan |
ciboul i.
|
|
230 |
Botanik |
yeşil soğan |
ciboule i.
|
|
231 |
Botanik |
bazı soğanlı bitkilerde aşağı uzayarak yaprak uçlarında yeni soğan oluşturan filiz |
dropper i.
|
|
232 |
Botanik |
soğan ve sarımsakta köklerin kızarması şeklinde belirti veren, çeşitli mantarların sebep olduğu bir hastalık |
pink root i.
|
|
233 |
Botanik |
mantar kaynaklı bir soğan ve sarımsak hastalığı |
pinkroot i.
|
|
234 |
Botanik |
küçük soğan |
porret i.
|
|
235 |
Botanik |
yeşil soğan |
chibbal [obsolete] i.
|
|
236 |
Botanik |
bir soğan çeşidi |
silverskin i.
|
|
237 |
Botanik |
ispanya'ya özgü tatlı ve büyük bir soğan çeşidi |
spanish onion i.
|
|
238 |
Botanik |
(bitki) soğan vermek |
bulb f.
|
|
239 |
Botanik |
soğan gibi kokan |
cepaceous s.
|
|
240 |
Botanik |
soğan tadında |
cepaceous s.
|
|
241 |
Botanik |
soğan oluşturan |
bulbaceous s.
|
|
242 |
Botanik |
(bitki) soğan üreten |
bulbiferous s.
|
|
243 |
Botanik |
soğan veren |
bulbous s.
|
|
244 |
Botanik |
soğan oluşturan |
bulbous s.
|
|
245 |
Botanik |
sert soğan gibi olan |
cormoid s.
|
|
246 |
Botanik |
(yeşil soğan yaprağı) içi boş |
fistulous s.
|
|
247 |
Botanik |
(yeşil soğan yaprağı) borumsu |
fistulous s.
|
|
Agriculture |
|
248 |
Tarım |
hastalık, böcek veya olumsuz çevre koşulları sonucu kalın bir bazal kısım oluşturmuş soğan |
thickneck i.
|
|
249 |
Tarım |
hastalık, böcek veya olumsuz çevre koşulları sonucu kalın bir bazal kısım oluşturmuş soğan |
scallion i.
|
|
250 |
Tarım |
kurutulmuş soğan |
dehydrated onion i.
|
|
251 |
Tarım |
soğan baş kesme makinesi |
onion topper i.
|
|
252 |
Tarım |
soğan tohumu |
onion seed i.
|
|
253 |
Tarım |
soğan depolama kuralları |
onion storage rules i.
|
|
254 |
Tarım |
arpacık soğan |
pearl onion i.
|
|
255 |
Tarım |
amerika'nın georgia eyaleti'ne özgü tatlı bir soğan çeşidi |
vidalia i.
|
|
256 |
Tarım |
iri, tatlı, yuvarlak ve açık sarı kabuklu bir soğan çeşidi |
vidalia onion i.
|
|
257 |
Tarım |
kışlık soğan |
multiplier i.
|
|
258 |
Tarım |
(soğan) olumsuz koşullar sebebiyle sert dış tabaka oluşturmak |
scallion f.
|
|
Geology |
|
259 |
Jeoloji |
soğan kabuğu gibi soyulma |
exfoliation i.
|
|
Latin |
|
260 |
Latince |
ak karınlı soğan |
apus melba i.
|
|
Entomology |
|
261 |
Böcek Bilimi |
ulidiidae familyasına mensup soğan sineğine benzer bir böcek |
onion fly (tritoxa flexa) i.
|
|
Slang |
|
262 |
Argo |
soğan erkeği |
pussy-whipped i.
|
|
263 |
Argo |
kreole, haiti ve new orleans mutfağında kullanılan ve domates, kereviz, dolmalık biber, soğan ve sarımsaktan yapılan sos |
red gravy [us] i.
|
|
264 |
Argo |
soğan erkeği |
pussy whipped s.
|
|
265 |
Argo |
soğan erkeği |
pussywhipped s.
|
|