Geçmiş

spot of

"spot of" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 3 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	spot of s.	bir damla
2	Genel	spot of s.	çok az
3	Genel	spot of s.	azıcık

"spot of" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 46 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	get out of a tight spot f.	vartayı atlatmak
2	Genel	a spot of s.	biraz
3	Genel	a spot of s.	azıcık
Colloquial
4	Konuşma Dili	spot (one) (some amount of money) f.	(birine bir miktar para) ödünç vermek
5	Konuşma Dili	spot (one) (some amount of money) f.	(birine bir miktar) borç vermek
6	Konuşma Dili	spot (one) (some amount of money) f.	(birine bir miktar para) vermek
Idioms
7	Deyim	a spot of how's your father [euphemism] [uk/aus] i.	cinsel ilişkiye girme
8	Deyim	a spot of lunch i.	atıştırmalık
9	Deyim	spot of lunch i.	atıştırmalık
10	Deyim	a spot of how's your father [euphemism] [uk/aus] i.	mercimeği fırına verme
11	Deyim	a spot of lunch i.	hafif bir şeyler (yiyecek)
12	Deyim	spot of lunch i.	hafif bir şeyler (yiyecek)
13	Deyim	a spot of lunch i.	ağza atmalık
14	Deyim	spot of lunch i.	ağza atmalık
15	Deyim	high spot (of something) i.	(bir şeyin) en önemli kısmı
16	Deyim	high spot (of something) i.	(bir deneyimin) en unutulmayan anı
17	Deyim	high spot (of something) i.	(bir şeyin) en önemli kısmı)
18	Deyim	be in a spot of bother f.	başı belada olmak
19	Deyim	be in a spot of bother f.	… ile başı dertte olmak
20	Deyim	be in a spot of bother f.	-i halledememek
21	Deyim	be in a spot of bother f.	tatsızlık yaşamak
22	Deyim	be in a spot of bother f.	-ile sorun/sıkıntı yaşamak
23	Deyim	be in a spot of bother f.	küçük bir sorun yaşamak
24	Deyim	be in a spot of bother f.	… ile başı derde girmek
25	Deyim	have a spot of bother f.	başı belada olmak
26	Deyim	have a spot of bother f.	… ile başı dertte olmak
27	Deyim	have a spot of bother f.	-i halledememek
28	Deyim	have a spot of bother f.	tatsızlık yaşamak
29	Deyim	have a spot of bother f.	-ile sorun/sıkıntı yaşamak
30	Deyim	have a spot of bother f.	… ile başı derde girmek
31	Deyim	get out of a tight spot f.	sorundan kurtulmak
32	Deyim	be in a spot of bother f.	sıkıntılı bir durumda olmak
33	Deyim	be in a spot of bother f.	zorlanmak
34	Deyim	be in a spot of bother f.	zorlu bir işle uğraşmak
35	Deyim	be in a spot of bother f.	can sıkıcı bir durumda olmak
Technical
36	Teknik	end-of-file spot i.	dosya sonu noktası
37	Teknik	torsion test of resistance spot welds i.	direnç nokta kaynaklarının bükülme deneyi
38	Teknik	end-of-file spot i.	kütük sonu noktası
39	Teknik	actual focal spot size of mini and micro focus x-ray tubes i.	mini ve mikro odaklı x-ışını tüplerinin gerçek odak noktası büyüklüğü
40	Teknik	stability of spot position i.	nokta konumunun dengesi
41	Teknik	method for the fatigue testing of spot welded joints i.	nokta kaynaklı birleştirmelerin yorulma deneyi metodu
Telecom
42	Telekom	y-dimension of recorded spot i.	y boyutlu kaydedilmiş nokta
43	Telekom	x-dimension of scanning spot i.	x boyutlu tarama noktası
Football
44	Futbol	spot of the kick i.	atışın yapılacağı nokta
45	Futbol	spot of the kick i.	serbest vuruşun yapılacağı nokta
46	Futbol	spot of the kick i.	şutun atılacağı nokta