stick with (someone or something) - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

stick with (someone or something)



"stick with (someone or something)" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 8 sonuç

İngilizce Türkçe
Phrasals
stick with (someone or something) f. (birine/bir şeye) sadık kalmak
stick with (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) yanında kalmak
stick with (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) yanından ayrılmamak
stick with (someone or something) f. kendini (birine/bir şeye) adamak
stick with (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) arkasında durmak
stick with (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) destekçisi olmak
stick with (someone or something) f. (birini/bir şeyi) desteklemek
stick with (someone or something) f. (biriyle/bir şeyle) devam etmek

"stick with (someone or something)" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 24 sonuç

İngilizce Türkçe
Phrasals
stick (one) with (someone or something) f. (birini/bir şeyi birine) yüklemek
stick (one) with (someone or something) f. (birini/bir şeyi birinin) üstüne yıkmak
stick (one) with (someone or something) f. (birini/bir şeyi birinin) sırtına yüklemek
stick (one) with (someone or something) f. (birini/bir şeyi birinin) üstüne atmak
stick (one) with (someone or something) f. (birini istemediği biriyle/bir şeyle) baş başa bırakmak
stick (one) with (someone or something) f. birini/bir şeyi birinin başına sarmak
stick someone with someone or something f. birini/bir şeyi birine yüklemek
stick someone with someone or something f. birini/bir şeyi birinin üstüne yıkmak
stick someone with someone or something f. birini/bir şeyi birinin sırtına yüklemek
stick someone with someone or something f. birini/bir şeyi birinin üstüne atmak
stick someone with someone or something f. birini istemediği biriyle/bir şeyle başbaşa bırakmak
stick someone with someone or something f. birini birine/bir şeye esir etmek
stick someone with someone or something f. birini/bir şeyi birinin başına sarmak
Idioms
stick to beat (someone or something) with i. kızmak/söylenmek/eleştirmek için bahane
stick to beat (someone or something) with i. söylenmek/eleştirmek için bahane
a stick to beat someone or something with i. karşıdakine karşı silah olarak kullanılan olay
stick to beat (someone or something) with i. üstüne gitmek/cezalandırmak için bulunan açık
stick to beat (someone or something) with i. üstüne gitmek/cezalandırmak için bulunan açık
stick to beat (someone or something) with i. karşıdakine karşı silah olarak kullanılan olay
stick to beat (someone or something) with i. karşıdakine karşı silah olarak kullanılan olay
stick to beat (someone or something) with i. (birini) azarlamak/paylamak için bahane
stick to beat (someone or something) with i. bahanesi/sebebi olma
stick to beat (someone or something) with i. bahane ederek azarlama/paylama
a stick to beat someone or something with i. aba altından sopa gösterme