İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | stickle i. | (avlanacak su samurunun diğer tarafa geçmemesi amacıyla) gölün sığ bölümüne dizilmiş insan sırası |
Genel | stickle f. | titizlenmek |
Genel | stickle f. | tereddüt etmek |
Genel | stickle f. | inat etmek |
Genel | stickle f. | pürüz çıkarmak |
Genel | stickle f. | titiz davranmak |
Genel | stickle f. | uğraşmak |
Genel | stickle f. | çekişmek |
Genel | stickle f. | yarışmak |
Genel | stickle f. | boş yere diretmek |
Genel | stickle f. | temelsizce görüş bildirmek |
İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | stickle [dialect] i. | (küçük bir gölde) akıntının hızlandığı yer | ||
Genel | stickle [dialect] [uk] i. | şelale altındaki su akımı | ||
Genel | stickle [obsolete] f. | hakemlik etmek | ||
Genel | stickle [obsolete] f. | aracılık yapmak | ||
Genel | stickle [obsolete] f. | ara buluculuk etmek | ||
Genel | stickle [obsolete] f. | aktif olarak yer almak | ||
Genel | stickle [obsolete] f. | aktif katılım sağlamak | ||
Genel | stickle [dialect] [uk] s. | dik | ||
Genel | stickle [dialect] [uk] s. | sarp | ||
Genel | stickle [dialect] [uk] s. | yüksek | ||
Genel | stickle [dialect] [uk] s. | hızlı | ||
Genel | stickle [dialect] [uk] s. | atik | ||
Genel | stickle [dialect] [uk] s. | tez canlı | ||
Genel | stickle [dialect] [uk] s. | hızlı hareket eden | ||
Genel | stickle [dialect] [uk] s. | çabuk | ||
Technical | ||||
Teknik | core stickle template i. | maça biçimleyici | ||
Star Wars | ||||
Star Wars | stickle tree i. | titiz ağaç |