İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | strain through (something) f. | (bir şeyi) süzgeçten geçirmek |
Öbek Fiiller | strain through (something) f. | (bir şeyi) süzmek |
Öbek Fiiller | strain through (something) f. | zar zor (bir şeyden) geçmek |
Öbek Fiiller | strain through (something) f. | güçlükle (bir şeyin) arasından/içinden geçmek |
Öbek Fiiller | strain through (something) f. | bir metinde/yazıda didik didik aramak |
Öbek Fiiller | strain through (something) f. | bir yazıda/metinde dikkatlice araştırmak |
Öbek Fiiller | strain through (something) f. | bir yazıyı/metni titizlikle incelemek |
Öbek Fiiller | strain through (something) f. | kısık gözlerle bakmak |
Öbek Fiiller | strain through (something) f. | kısık gözlerle (bir şeyi) görmeye çalışmak |
Öbek Fiiller | strain through (something) f. | zar zor (bir şeyi) seçmeye çalışmak |
Öbek Fiiller | strain through (something) f. | (bir şeyi) aradan görmeye çalışmak |
Öbek Fiiller | strain through (something) f. | (bir şeyi) bir aralıktan görmeye çalışmak |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | strain something through something f. | bir şeyi bir şeyle süzmek |
Öbek Fiiller | strain something through something f. | bir şeyi bir şeyden geçirip süzmek |