İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | strike upon (something) f. | (bir şeye) çarpmak |
Öbek Fiiller | strike upon (something) f. | (bir şeye) vurmak |
Öbek Fiiller | strike upon (something) f. | (bir şeye) bindirmek |
Öbek Fiiller | strike upon (something) f. | (bir şey) keşfetmek |
Öbek Fiiller | strike upon (something) f. | beklenmedik bir keşif yapmak |
Öbek Fiiller | strike upon (something) f. | beklenmedik bir buluş yapmak |
Öbek Fiiller | strike upon (something) f. | (bir şeyin) altını çizmek |
Öbek Fiiller | strike upon (something) f. | (bir şeye) parmak basmak |
Öbek Fiiller | strike upon (something) f. | (bir şeyi) öne/ileri sürmek |
Öbek Fiiller | strike upon (something) f. | (bir şey) ortaya atmak |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | strike something upon something f. | bir şeyi bir şeye vurmak |
Öbek Fiiller | strike something upon something f. | bir şeyi bir şeye çarpmak |
Öbek Fiiller | strike something upon something f. | bir şeyi bir şeye bindirmek |
Öbek Fiiller | strike something upon something f. | bir şeyi bir şeye toslamak |