Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
suçlanmak
"suçlanmak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 4 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
suçlanmak
be accused by
f.
2
Genel
suçlanmak
charge
f.
Idioms
3
Deyim
suçlanmak
hear ill
f.
4
Deyim
suçlanmak
be had up (for something)
f.
"suçlanmak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 29 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
-den suçlanmak
be accused of
f.
2
Genel
resmen suçlanmak
be formally charged
f.
3
Genel
halkı askerlikten soğutmakla suçlanmak
be accused of turning people against the military
f.
4
Genel
ile suçlanmak
be charged with
f.
5
Genel
vatana ihanetle suçlanmak
be charged with treason
f.
6
Genel
vatan hainliği ile suçlanmak
be charged with treason
f.
7
Genel
kocasını öldürmekle suçlanmak
be charged with murdering her husband
f.
8
Genel
üç kişiyi öldürmekle suçlanmak
be charged with a triple homicide
f.
9
Genel
karısını öldürmekle suçlanmak
be charged with murdering his wife
f.
10
Genel
mala zarar vermekle suçlanmak
be charged with property damage
f.
11
Genel
kaza mahallini terk etmek ile suçlanmak
be charged with leaving the scene of an accident
f.
12
Genel
alkollü araç kullanmakla suçlanmak
be charged with drunk driving
f.
13
Genel
alkollü halde trafiğe çıkmakla suçlanmak
be charged with drunk driving
f.
14
Genel
tecavüzden suçlanmak
be charged with rape
f.
15
Genel
birinci dereceden yasaklı bir maddeyi üzerinde bulundurmaktan ötürü suçlanmak
be charged with criminal possession of a controlled substance in the first degree
f.
16
Genel
üçüncü dereceden yasaklı bir maddeyi üzerinde bulundurmaktan ötürü suçlanmak
be charged with criminal possession of a controlled substance in the third degree
f.
17
Genel
ikinci dereceden yasaklı bir maddeyi üzerinde bulundurmaktan ötürü suçlanmak
be charged with criminal possession of a controlled substance in the second degree
f.
18
Genel
anarşist olmakla suçlanmak
red-bait
f.
Phrasals
19
Öbek Fiiller
ile suçlanmak
charged with
f.
Idioms
20
Deyim
(bir kişi ya da bir grupla) bağlantısı yüzünden suçlanmak
damn by association
f.
21
Deyim
iltisaklı diye suçlanmak
damn by association
f.
22
Deyim
(bir şeyle/bir şey için) suçlanmak
get pinned for (something)
f.
Law
23
Hukuk
cinayetle suçlanmak
be charged with murder
f.
24
Hukuk
cinayetle suçlanmak
be accused of murder
f.
25
Hukuk
hırsızlıkla suçlanmak
be accused of theft
f.
26
Hukuk
ile suçlanmak
be charged with
f.
27
Hukuk
jüriyi ifsat etmekle suçlanmak
be accused of tampering with jury
f.
28
Hukuk
sahtekarlıkla suçlanmak
be accused of fraud
f.
29
Hukuk
ırkçı eylemle suçlanmak
be accused of racist act
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of suçlanmak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy