tövbe - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

tövbe



"tövbe" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 7 sonuç

Türkçe İngilizce
General
tövbe penitence i.
tövbe contrition i.
tövbe repentance i.
Law
tövbe penitence i.
Religious
tövbe teshubah i.
tövbe teshuvah i.
tövbe satisfaction i.

"tövbe" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 57 sonuç

Türkçe İngilizce
General
tövbe etme abjurement i.
tövbe eden abjurer i.
tövbe etme abjuring i.
tövbe eden kimse abjurer i.
tövbe etme abjuration i.
tövbe ayları months of repentance i.
tövbe etme act of contrition i.
tövbe etmemişlik unregeneration i.
tövbe etmeme unrepentance i.
(hristiyanlık'ta) dini toplantılar sırasında herkesin önünde tövbe eden kimse mourner i.
tövbe etme repentance i.
(idam öncesi) mahkuma verilen tövbe etme süresi short shrift i.
tövbe salısı kutlamaları shroving i.
tövbe salısı gelenekleri shroving i.
bir şeyi yapmamak için tövbe etmek swear off f.
tövbe etmek swear to give up f.
tövbe etmek abjure f.
tövbe etmek swear off f.
tövbe etmek vow not to do it again f.
tövbe etmek repent f.
tövbe etmek forswear f.
tövbe etmek foreswear f.
tövbe etmek relent [obsolete] f.
tövbe etmek athink [obsolete] f.
tövbe salısını kutlamak shrove [obsolete] f.
tövbe salısı etkinliklerinde yer almak shrove [obsolete] f.
tövbe etmeyen unrepentant s.
tövbe ettiren attritive s.
tövbe etmeyen unregeneracy s.
tövbe etmemiş unrepentant s.
Phrasals
(bir şeye) tövbe etmek swear off (something) f.
Proverb
tövbe eden hiç günah işlememiş gibidir a fault confessed is half redressed
Colloquial
içkiye tövbe etmek keep the pledge f.
içkiye tövbe etmek sign the pledge f.
Idioms
katılımcıların günahlarından tövbe edip isa mesih'i kurtarıcı olarak kabul ettikleri toplantı come-to-jesus meeting i.
(içki içmeye vb.) tövbe etmek sign the pledge f.
(içki içmeye vb.) tövbe etmek take the pledge f.
Religious
hıristiyanların büyük perhiz arifesi olan tövbe salısında yediği pankek carcake i.
incil'in musa kanunu'nu gölgede bırakarak inanç ve tövbe gerektiren yeni bir yasa sunduğuna inanan kimse neonomian i.
incil'in musa kanunu'nu gölgede bırakarak inanç ve tövbe gerektiren yeni bir yasa sunduğu doktrini neonomianism i.
kilisenin ön tarafında günahkarların tövbe etmesi için bulunan bank anxious seat i.
kilisenin ön tarafında günahkarların tövbe etmesi için bulunan bank mourners' bench i.
kilisenin ön tarafında günahkarların tövbe etmesi için bulunan bank anxious bench i.
(yahudilikte) bireyin tövbe ederek tanrı ile uzlaşması atonement i.
tanrı sevgisinden ötürü tövbe etme attrition i.
musevilerin yılbaşı kabul ettikleri günden itibaren on gün boyunca tövbe ettikleri dönem için kullanılan bir isim high holidays i.
tövbe etmesi için kişiyi bir mumun yanma süresince aforoz etme excommunication by inch of candle i.
tanrı'nın sadece tövbe eden ve hz. isa'ya inananları bağışlayacağını savunan doktrin justification i.
tanrı'nın sadece tövbe eden ve hz. isa'ya inananları bağışlayacağını savunan doktrin justification by faith i.
tanrı'ya tövbe etme righteousness i.
işlenen günahlar için tövbe etmeme impenitence i.
işlenen günahlar için tövbe etmeme impenitency i.
tövbe salısı pancake day i.
tövbe salısı pancake tuesday i.
tövbe etme satisfaction i.
incil'in musa kanunu'nu gölgede bırakarak inanç ve tövbe gerektiren yeni bir yasa sunduğu inancıyla paralel olan neonomian s.
Archaic
tövbe etmeyen repentless s.