Geçmiş

throw to

"throw to" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 4 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Phrasals
1	Öbek Fiiller	throw to f.	-e atmak
2	Öbek Fiiller	throw to f.	'-in önüne atmak
3	Öbek Fiiller	throw to f.	'-e fırlatmak
4	Öbek Fiiller	throw to f.	'-e savurmak

"throw to" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 94 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	throw to the dogs f.	israf etmek
2	Genel	throw to the dogs f.	boşa harcamak
3	Genel	throw open to f.	açmak (bir yeri birine)
4	Genel	throw to the dogs f.	ziyan etmek
5	Genel	throw down the gage to somebody f.	meydan okumak
6	Genel	throw up to f.	yüzüne çarpmak
7	Genel	throw up to f.	yüzüne vurmak (hatasını)
8	Genel	threaten to throw someone in the river f.	nehre atmakla tehdit etmek
Phrasals
9	Öbek Fiiller	throw something back to someone f.	bir sorunu birine iade etmek
10	Öbek Fiiller	throw something back to someone f.	birine bir şeyi geri atmak
11	Öbek Fiiller	throw back to f.	(birine) iade etmek
12	Öbek Fiiller	throw back to f.	(birine) geri atmak
13	Öbek Fiiller	throw to (someone or something) f.	(birine/bir şeye) atmak
14	Öbek Fiiller	throw to (someone or something) f.	(birine/bir şeye) fırlatmak
15	Öbek Fiiller	throw to (someone or something) f.	(birine/bir şeye) doğru savurmak
16	Öbek Fiiller	throw up to (someone or something) f.	yukarıdaki (birine/bir şeye) doğru atmak/fırlatmak
17	Öbek Fiiller	throw up to (something) f.	yüksekte (bir şeye/yere) atmak/fırlatmak
Proverb
18	Atasözü	let's throw caution to the wind	atın ölümü arpadan olsun
Idioms
19	Deyim	throw someone to the wolves f.	aç kurtların önüne atmak
20	Deyim	throw someone to the wolves f.	aslanın ağzına atmak
21	Deyim	throw someone to the lions f.	aslanın ağzına atmak
22	Deyim	throw someone to the wolves f.	birini kurban etmek
23	Deyim	throw to the winds f.	boş vermek
24	Deyim	throw someone to the dogs f.	birini kurtlar sofrasına atmak
25	Deyim	throw someone to the dogs f.	birini yüzüstü bırakmak
26	Deyim	not having a pot to piss in nor a window to throw it out of f.	çok fakir olmak
27	Deyim	don't have a window to throw it out of f.	fakirlik fukaralık içinde kıvranmak
28	Deyim	throw everything to wind f.	her şeyi bir kenara bırakmak
29	Deyim	don't have a window to throw it out of f.	fakirlikten kırılmak
30	Deyim	throw caution to the winds f.	ihtiyatı elden bırakmak
31	Deyim	throw caution to the wind f.	ihtiyatı elden bırakmak
32	Deyim	don't have a window to throw it out of f.	içecek ayranı olmamak
33	Deyim	throw someone to the wolves f.	kurban etmek
34	Deyim	throw someone to the wolves f.	kurtlara atmak
35	Deyim	throw a sprat to catch a mackerel f.	kaz gelecek yerden tavuk esirgememek
36	Deyim	throw caution to the winds f.	riske girmek
37	Deyim	throw caution to the wind f.	risk almak
38	Deyim	throw caution to the wind f.	riske girmek
39	Deyim	throw caution to the winds f.	risk almak
40	Deyim	throw caution to the winds f.	tedbirli davranmaktan vazgeçmek
41	Deyim	throw caution to the wind f.	tedbirli davranmaktan vazgeçmek
42	Deyim	throw someone to the lions f.	(birini) ateşe atmak
43	Deyim	throw someone to the wolves f.	yüz üstü bırakmak
44	Deyim	throw someone to the wolves f.	(birini) ateşe atmak
45	Deyim	throw open something to somebody/something f.	(alıcılara/ilgilenenlere/halka vb) açmak/sunmak
46	Deyim	throw discretion to the wind f.	ihtiyatı elden bırakmak
47	Deyim	throw discretion to the wind f.	ihtiyatsız davranmak
48	Deyim	throw discretion to the wind f.	tedbiri elden bırakmak
49	Deyim	throw discretion to the wind f.	tedbirsiz davranmak
50	Deyim	throw discretion to the wind f.	gözü kara hareket etmek
51	Deyim	throw discretion to the wind f.	düşünmeden hareket etmek
52	Deyim	throw discretion to the wind f.	tedbirsizce hareket etmek
53	Deyim	throw discretion to the wind f.	korkusuzca hareket etmek
54	Deyim	throw discretion to the wind f.	pervasızca hareket etmek
55	Deyim	throw discretion to the winds f.	ihtiyatı elden bırakmak
56	Deyim	throw discretion to the winds f.	ihtiyatsız davranmak
57	Deyim	throw discretion to the winds f.	tedbiri elden bırakmak
58	Deyim	throw discretion to the winds f.	tedbirsiz davranmak
59	Deyim	throw discretion to the winds f.	gözü kara hareket etmek
60	Deyim	throw discretion to the winds f.	düşünmeden hareket etmek
61	Deyim	throw discretion to the winds f.	tedbirsizce hareket etmek
62	Deyim	throw discretion to the winds f.	korkusuzca hareket etmek
63	Deyim	throw discretion to the winds f.	pervasızca hareket etmek
64	Deyim	throw someone to the wolves f.	günah keçisi ilan etmek
65	Deyim	throw a bone to (someone) f.	(birinin) önüne kemik atmak
66	Deyim	throw a lifeline to (someone) f.	(birine) yardım eli uzatmak
67	Deyim	throw a lifeline to (someone) f.	(birine) bir çare sunmak
68	Deyim	throw a lifeline to (someone) f.	(birine) tutunacak dal olmak
69	Deyim	throw a tub to the whale f.	dikkat dağıtmak
70	Deyim	throw a tub to the whale f.	dikkati başka yöne çekmek
71	Deyim	throw a tub to the whale f.	oyalamak
72	Deyim	throw to the wolves f.	aç kurtların önüne atmak
73	Deyim	throw to the wolves f.	aslanın ağzına atmak
74	Deyim	throw to the wolves f.	kurban etmek
75	Deyim	throw to the wolves f.	kurtlara atmak/yem etmek
76	Deyim	throw to the wolves f.	yüz üstü bırakmak
77	Deyim	throw to the wolves f.	ateşe atmak
78	Deyim	throw to the dogs f.	aç kurtların önüne atmak
79	Deyim	throw to the dogs f.	aslanın ağzına atmak
80	Deyim	throw to the dogs f.	kurban etmek
81	Deyim	throw to the dogs f.	kurtlara atmak/yem etmek
82	Deyim	throw to the dogs f.	yüz üstü bırakmak
83	Deyim	throw to the dogs f.	ateşe atmak
84	Deyim	throw to the lions f.	aç kurtların önüne atmak
85	Deyim	throw to the lions f.	aslanın ağzına atmak
86	Deyim	throw to the lions f.	kurban etmek
87	Deyim	throw to the lions f.	kurtlara atmak/yem etmek
88	Deyim	throw to the lions f.	yüz üstü bırakmak
89	Deyim	throw to the lions f.	ateşe atmak
90	Deyim	let's throw caution to the wind expr.	battı balık yan gider
91	Deyim	throw out a sprat to catch a mackerel expr.	kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez
92	Deyim	throw out a herring to catch a whale expr.	kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez
93	Deyim	don't have a pot to piss in (or a window to throw it out of) expr.	züğürt
Football
94	Futbol	throw things on to the field of play f.	sahaya yabancı madde atmak