İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Politics | ||||
Siyasal | unelected s. | seçilmemiş | ||
We could now see unelected judges extending this considerably in Europe. Artık seçilmemiş yargıçların Avrupa'da bunu önemli ölçüde genişlettiğini görebiliriz. More Sentences |
||||
Siyasal | unelected s. | seçimle iş başına gelmemiş |