Geçmiş

up to (one)

"up to (one)" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 5 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Colloquial
1	Konuşma Dili	up to (one) expr.	(birine) kalmış
2	Konuşma Dili	up to (one) expr.	(birinin) görevi
3	Konuşma Dili	up to (one) expr.	(birinin) seçimi
4	Konuşma Dili	up to (one) expr.	(birinin) tercihi
5	Konuşma Dili	up to (one) expr.	(birinin) bileceği iş

"up to (one)" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 50 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	straighten up and do as one is supposed to do f.	yola gelmek
2	Genel	clock someone at speeds of up to one hundred miles per hour f.	birini saatte yüz mil hız yaparken yakalamak
Phrasals
3	Öbek Fiiller	charge (something) (up) to (one) f.	(bir şeyi birine) ödetmek
4	Öbek Fiiller	charge (something) (up) to (one) f.	(bir şeyi birine) faturalandırmak
5	Öbek Fiiller	charge (something) (up) to (one) f.	(bir şeyi birinin) hesabından almak
6	Öbek Fiiller	charge (something) (up) to (one) f.	(bir şeyi birinin) hesabına yazmak/yazdırmak
7	Öbek Fiiller	chum up to (one) f.	(biriyle) arkadaşlık kurmak
8	Öbek Fiiller	chum up to (one) f.	(biriyle) yakınlık kurmak
9	Öbek Fiiller	chum up to (one) f.	(birine) yakınlık göstermek
10	Öbek Fiiller	cotton up to (one) f.	(birine) yalakalık yapmak
11	Öbek Fiiller	cotton up to (one) f.	(birine) yaranmaya çalışmak
12	Öbek Fiiller	cotton up to (one) f.	(birini) pamuklara sarmak
13	Öbek Fiiller	cotton up to (one) f.	(birine) ayrıcalıklı davranmak
14	Öbek Fiiller	deliver (something) up to (one) f.	(bir şeyi birine) ulaştırmak
15	Öbek Fiiller	deliver (something) up to (one) f.	(bir şeyi birine) teslim etmek
16	Öbek Fiiller	deliver (something) up to (one) f.	(bir şeyi birine) vermek
17	Öbek Fiiller	look up to (one) f.	(birine) hayranlık duymak
18	Öbek Fiiller	look up to (one) f.	(birine) saygı duymak
19	Öbek Fiiller	look up to (one) f.	(birini) örnek almak
20	Öbek Fiiller	put (one) up to (something) f.	(birine bir şey) için gaz vermek
21	Öbek Fiiller	put (one) up to (something) f.	(birini bir şey) için gaza getirmek
22	Öbek Fiiller	put (one) up to (something) f.	(birini bir şeye) teşvik etmek
23	Öbek Fiiller	put (one) up to (something) f.	(birini bir şey) yapmaya itmek/zorlamak
Colloquial
24	Konuşma Dili	be up to (one) f.	(birinin) sorumluluğu olmak
25	Konuşma Dili	be up to (one) f.	(birinin) işi olmak
26	Konuşma Dili	be up to (one) f.	(birine) kalmış olmak
27	Konuşma Dili	be up to (one) f.	(birinin) görevi olmak
28	Konuşma Dili	be up to (one) f.	(birinin) seçimi olmak
29	Konuşma Dili	be up to (one) f.	(birinin) tercihi olmak
30	Konuşma Dili	be up to (one) f.	(birinin) bileceği iş olmak
31	Konuşma Dili	suck up to (one) f.	(birine) yalakalık yapmak
32	Konuşma Dili	suck up to (one) f.	(birine) yağ çekmek
33	Konuşma Dili	suck up to (one) f.	(birine) yağcılık etmek
Idioms
34	Deyim	screw one up to concert pitch f.	olabilecek her türlü olaya ya da krize hazırlıklı olmak
35	Deyim	screw one up to concert pitch f.	her ihtimale hazırlıklı olmak
36	Deyim	be up to one' ears in something f.	(yoğunluktan vb) bir şeye gömülmüş olmak
37	Deyim	be up to one' ears in something f.	(bir şeye) gırtlağına kadar batmış olmak
38	Deyim	butter up to (one) f.	(birine) yağ çekmek
39	Deyim	butter up to (one) f.	(birine) yağcılık yapmak
40	Deyim	make it up to (one) f.	(biri) için telafi etmek
41	Deyim	make it up to (one) f.	(birinin) yaptıklarının altında kalmamak
42	Deyim	make it up to (one) f.	(birinin) yaptıklarının karşılığını/hakkını ödemek
43	Deyim	play up to (one) f.	(birine) oynamak
44	Deyim	play up to (one) f.	(birinin) gözüne girmeye çalışmak
45	Deyim	play up to (one) f.	(birine) yaranmaya çalışmak
46	Deyim	play up to (one) f.	(birine) yaltaklanmak
Slang
47	Argo	kiss up to (one) f.	(birine) yalakalık yapmak
48	Argo	kiss up to (one) f.	(birini) pohpohlamak
49	Argo	kiss up to (one) f.	(birine) yağ çekmek
50	Argo	kiss up to (one) f.	(birine) yaltaklanmak