vergi indirimi - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

vergi indirimi



"vergi indirimi" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 21 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
vergi indirimi tax break i.
General
vergi indirimi tax reduction i.
vergi indirimi tax deductions i.
Colloquial
vergi indirimi deduck i.
vergi indirimi deduck i.
Trade/Economic
vergi indirimi tax cut i.
vergi indirimi reduction i.
vergi indirimi tax relief i.
vergi indirimi tax reduction i.
vergi indirimi tax benefit i.
vergi indirimi tax write-off i.
vergi indirimi tax discounting i.
vergi indirimi tax deduction i.
vergi indirimi tax abatement i.
vergi indirimi tax rate reduction i.
vergi indirimi tax credit i.
vergi indirimi tax reduction i.
vergi indirimi tax concession i.
Law
vergi indirimi tax relief i.
vergi indirimi tax reduction i.
vergi indirimi abatement i.

"vergi indirimi" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 19 sonuç

Türkçe İngilizce
General
vergi indirimi yapmak derate f.
Colloquial
vergi indirimi veya yasalardaki açıkları kullanarak kazanç sağlayan şirket/yönetici corporate welfare bum i.
Trade/Economic
kademeli vergi indirimi taper relief i.
vergilendirilebilir kazanç yüzdesinin her yıl düşürülerek satıcının elde ettiği payın artırıldığı vergi indirimi sistemi taper relief i.
zenginlere vergi indirimi gibi tavizler vermenin ekonomiyi canlandırarak toplumun her seviyesine fayda sağlayacağına ilişkin teori trickle-down theory i.
artan vergi indirimi graduated tax reduction i.
çocuk vergi indirimi child tax credit i.
devlet tarafından kurumlara sağlanan vergi indirimi, düşük faizli destek kredisi gibi yardımlar bütünü corporate welfare i.
doğrusal vergi indirimi flat-rate tax reduction i.
grup vergi indirimi ödemesi payment for group relief i.
grup vergi indirimi group relief i.
vergi indirimi talebi claim for relief i.
vergi ya da gümrük indirimi concession i.
yatırım vergi indirimi/teşviği investment tax incentives i.
fazla vergi indirimi yapmak overwithhold f.
vergi indirimi olarak kabul edilmeyen nondeductible s.
zenginlere vergi indirimi gibi tavizler vermenin ekonomiyi canlandırarak toplumun her seviyesine fayda sağlayacağı teorisiyle ilgili/ait trickle-down s.
alt gelir grubuna yapılacak vergi indirimi gibi tavizlerin ekonomiyi canlandırarak zenginlere fayda sağlayacağı teorisine ait trickle-up s.
alt gelir grubuna yapılacak vergi indirimi gibi tavizlerin ekonomiyi canlandırarak zenginlere fayda sağlayacağı teorisiyle ilgili trickle-up s.