walk-in - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

walk-in

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"walk-in" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 7 sonuç

İngilizce Türkçe
General
walk-in i. bağımsız müşteri
walk-in i. randevusuz gelen müşteri
walk-in i. rezervasyonsuz gelen müşteri
walk-in s. geniş
walk-in s. geniş ve gömme (dolap)
Tourism
walk-in i. kapı müşterisi
walk-in i. rezervasyon yaptırmadan bir tesise gelen konuk ya da müşteri

"walk-in" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 40 sonuç

İngilizce Türkçe
General
walk-in closet i. geniş gömme dolap
walk-in closet i. gardrop olarak kullanılan oda
walk-in closet i. büyük gömme dolap
walk-in closet i. gardrop olarak kullanılan gömme dolap
walk-in closet i. elbise odası
walk-in box i. soğuk hava deposu
walk-in box i. soğuk hava odası
walk-in box i. soğuk oda
walk-in box i. buzhane
a walk in the forest i. ormanda yürüyüş
go for a walk in the moonlight f. mehtaba çıkmak
walk in f. girmek
walk in f. içeriye girmek
go for a walk in the fresh air f. hava almak
walk in f. içeri girmek
walk in one's sleep f. uykuda gezmek
walk in a sexy way f. kıvırmak
walk in other people's shoes f. kendini başkalarının yerine koymak
walk in the dark f. karanlıkta yürümek
Phrasals
walk in on someone or something f. (bir konuşmayı/tartışmayı vb) içeri girerek bölmek
walk in on f. -i içeri girerek bölmek
Idioms
a walk in the park i. çocuk oyuncağı
a walk in the park i. çantada keklik
a walk in the park i. çok kolay iş
a walk in the park i. sorunsuz iş
a walk in the park i. meşakkatsiz iş
walk in someone's shoes f. kendini bir başkasının yerine koymak
walk in one's shoes f. kendini bir başkasının yerine koymak
walk in a single line f. tek sıra halinde yürümek
walk in a single file f. tek sıra halinde yürümek
walk in single line f. tek sıra halinde yürümek
Speaking
you can't just walk in here expr. buraya öylece giremezsiniz
we begin our walk in front of buckingham palace expr. yürüyüşümüze buckingham sarayının önünden başlayacağız
Tourism
walk in i. rezervasyon yaptırmadan bir tesise ya da kuruma gelen müşteri
Technical
walk-in cooler i. soğuk oda
Religious
walk in darkness f. cehalet, hata ve günah içinde yaşamak
walk in the flesh f. hayatın doğal akışını yaşamak
walk in the light f. dine inanarak yaşamak
Slang
walk in the park i. çok kolay yapılan bir şey
walk in the park i. çocuk oyuncağı