İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | wildfire i. | söndürülmesi güç ateş |
Genel | wildfire i. | kontrol edilemeyen yangın |
Genel | wildfire i. | çok hızlı ve şiddetli hareket eden şey |
Genel | wildfire i. | önü alınamaz şey |
Genel | wildfire i. | her yeri kasıp kavuran kontrol edilemez durum |
Technical | ||
Teknik | wildfire i. | bir zamanlar savaşlarda kullanılan oldukça yanıcı bir madde |
Dermatology | ||
Dermatoloji | wildfire i. | deride yayılan bir hastalık |
Botanic | ||
Botanik | wildfire i. | vahşi ateş hastalığı |
Botanik | wildfire i. | pseudomonus tabaci isimli bakterinin sebep olduğu zararlı bir tütün hastalığı |
Forestry | ||
Ormancılık | wildfire i. | (özellikle kırsal alanda çıkan) söndürülmesi güç yangın |
Geography | ||
Coğrafya | wildfire i. | bataklık alevi |
Coğrafya | wildfire i. | geceleri bataklıklar üzerinde görülen parlama |
Meteorology | ||
Meteoroloji | wildfire i. | gök gürültüsü duyulmadan çakan yıldırım |
İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | spread like wildfire f. | büyük bir hızla yayılmak | ||
Genel | spread like wildfire f. | ağızda sakız olmak | ||
Idioms | ||||
Deyim | spread like wildfire f. | ağızda sakız olmak | ||
Deyim | spread like wildfire f. | dal budak salmak | ||
Deyim | spread like wildfire f. | hızla yayılmak | ||
Deyim | spread like wildfire f. | (dedikodu vb) çok çabuk yayılmak | ||
Deyim | spread like wildfire expr. | el alemin ağzı torba değil ki büzesin | ||
Deyim | like wildfire expr. | hızla | ||
Deyim | spread like wildfire expr. | milletin ağzı torba değil ki büzesin | ||
Deyim | like wildfire expr. | süratle | ||
Deyim | like wildfire expr. | yıldırım hızıyla (her yere yayılmak) |