Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Idioms | ||
Deyim | yabancı şey | closed book i. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | yabancı gelen şey | fantasia i. |
Genel | yabancı ülkeden gelen şey (gemi, ürün) | foreigner i. |
Idioms | ||
Deyim | (bir şey) yabancı gelmiyor | (something) rings a bell (with one) expr. |
Deyim | bu şey bana çok yabancı | that's (all) greek to me expr. |
Speaking | ||
Konuşma | yabancı bir yerde yalnız hissetmek kadar kötü bir şey olamaz | nothing worse than feeling all alone somewhere foreign expr. |
Physiology | ||
Fizyoloji | bağışıklık sisteminin vücuda yabancı olarak tanımladığı şey | nonself i. |
Linguistics | ||
Dilbilim | yabancı dile özgü şey | foreignism i. |