yakın ilişki - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

yakın ilişki



"yakın ilişki" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 13 sonuç

Türkçe İngilizce
General
yakın ilişki affiliation i.
yakın ilişki affiliation i.
yakın ilişki close link i.
yakın ilişki adfiliation i.
yakın ilişki vicinity i.
yakın ilişki habitude [obsolete] i.
yakın ilişki loved one i.
yakın ilişki consanguinity i.
yakın ilişki internection [obsolete] i.
yakın ilişki converse [obsolete] i.
yakın ilişki sympathy i.
yakın ilişki affinitative s.
Logic
yakın ilişki implication i.

"yakın ilişki" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 34 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
çok yakın (ilişki/kimse) intimate s.
yakın (ilişki) intimate s.
General
yakın akraba ile cinsel ilişki kurma incest i.
yakın ilişki (iki hayvan arasında) pair-bond i.
ile yakın ilişki içinde olmak be hand in and glove with f.
yakın ilişki kurmak (iki hayvan arasında) pair-bond f.
yakın ilişki kurmak truck f.
yakın ilişki kurmak apparent f.
yakın ilişki kurmak crony f.
Phrasals
ile yakın ilişki kurmak latch on f.
yakın ilişki veya temas yoluyla etki yaratmak rub off f.
(bir grupla) yakın ilişki kurmak latch on to (something) f.
Colloquial
(biriyle) yakın ilişki içerisinde olmak be in with (someone) f.
çok yakın ilişki içinde hand in glove expr.
Idioms
yakın ilişki kurmak engage with f.
birinin başarısından/potansiyelinden yararlanmak için yakın ilişki kurmak hitch (one's) wagon to (someone or something) f.
(biriyle) yakın ilişki kurmak become friends with (someone) f.
yakın ilişki kurmak rub elbows f.
yakın ilişki kurmak rub shoulders f.
(bir şeyle) birlikte/yakın ilişki içinde ilerlemek go hand in hand (with something) f.
(biriyle/bir şeyle) yakın ilişki içinde hand and glove with (someone or something) f.
birinin/bir şeyin başarısından/potansiyelinden yararlanmak için yakın ilişki kurmak hitch your wagon to someone/something f.
çok yakın (arkadaşlık, ilişki) (as) thick as thieves s.
cana yakın bir ilişki içinde in good odor expr.
Law
çok yakın akrabayla cinsel ilişki suçu incest i.
Politics
avrupa birliği ile yakın ilişki kurmaya karşı olan kimse eurosceptic i.
avrupa birliği ile yakın ilişki kurmaya karşı olan euro-sceptic s.
Biology
birden fazla türden organizmaların yakın birlikteliğini kapsayan bir ilişki parasitism i.
Linguistics
yakın ilişki belirten bir işlevsel sözcük with ed.
Archaic
biri ile yakın ilişki kurmak mate f.
(biriyle) yakın ilişki kurmak communicate (to) f.
Slang
biriyle yakın ilişki içine girmek get into bed with f.
Modern Slang
biriyle arkadaşlıkla romantik bir ilişki arasında yakın olma isteği uyandıran bir duygu alterous attraction i.
birbiriyle çok yakın bir ilişki içerisinde all over eachother (all over each other) s.