Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | yakarma | invocation i. |
Genel | yakarma | entreating i. |
Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | tanrıya yakarma | supplication i. | ||
He fell to his knees in supplication, begging for help. Adam tanrıya yakararak dizlerinin üzerine çöktü ve yardım istedi. More Sentences |
||||
Genel | miraç öncesi yakarma | rogation i. | ||
Genel | elleri iki yana açılarak tanrıya yakarma hareketi | orant i. | ||
Genel | (tanrıya) yakarma | obtestation i. | ||
Genel | yalvarıp yakarma | imploring i. | ||
Genel | yakarma dolu | intreatful [obsolete] s. | ||
Genel | yakarma dolu | intreatfull s. | ||
Religious | ||||
Dini | miraç öncesi yakarma günleri | gang days i. | ||
Dini | miraç öncesi yakarma haftası | gang week i. | ||
Dini | kilisede yakarma | rogation i. | ||
Dini | hristiyanların hasat için yakarma günleri | rogation days i. |