Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Konuşma Dili | yapmaya koyulmak | set out to do f. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | koyulmak (bir şeyi yapmaya) | start to f. |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | ciddiyetle (bir şeyi yapmaya) koyulmak | get down to (doing something) f. |
Öbek Fiiller | (bir şeyi yapmaya) koyulmak | knuckle down to (do) (something) f. |
Öbek Fiiller | canla başla (bir işi yapmaya) koyulmak/girişmek/odaklanmak | knuckle down to (do) (something) f. |
Öbek Fiiller | kararlı bir şekilde (bir işi yapmaya) koyulmak/girişmek | knuckle down to (do) (something) f. |
Öbek Fiiller | (bir şey yapmaya) koyulmak | set out to (do something) f. |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | (bir şeyi yapmaya) girişmek/kalkışmak/koyulmak | have at (something) f. |
Konuşma Dili | (bir şey yapmaya) koyulmak | set to work (doing something) f. |