yaptırım - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

yaptırım



"yaptırım" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 11 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
yaptırım sanction i.
General
yaptırım piety i.
yaptırım penance [obsolete] i.
Trade/Economic
yaptırım sanction i.
yaptırım enforcement i.
Law
yaptırım sanction i.
yaptırım sanction i.
Politics
yaptırım enforcement i.
yaptırım sanction i.
Psychology
yaptırım sanction i.
Linguistics
yaptırım sanction i.

"yaptırım" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 63 sonuç

Türkçe İngilizce
General
olumsuz yaptırım negative sanction i.
felsefi yaptırım philosophical doctrine i.
hukuki yaptırım law enforcement i.
toplumsal yaptırım social sanction i.
idari yaptırım administrative sanction i.
ağır yaptırım severe sanction i.
yasal yaptırım legal sanction i.
hukuki yaptırım legal sanction i.
yaptırım gücü energy i.
yaptırım uygulayan kimse imputer i.
resmi yaptırım fiat i.
yaptırım uygulamak apply sanction f.
yaptırım uygulamak impose sanction f.
yaptırım uygulamak impute f.
uymayana yaptırım uygulamak sanction f.
yaptırım doğuran sanctionary s.
yaptırım veren sanctionary s.
yaptırım ile ilgili sanctionary s.
Idioms
geçici yaptırım penalty box i.
Trade/Economic
ekonomik yaptırım economic sanctions i.
ekonomik yaptırım economic sanction i.
mali yaptırım financial sanction i.
ticari yaptırım trade sanction i.
yaptırım yetkili kuruluş sanction public authority i.
Law
amerika'nın düşmanlarına yönelik yaptırım yasası countering america's adversaries through sanctions act i.
cezai yaptırım penal sanction i.
cezai yaptırım criminal sanction i.
hukuken cezai yaptırım gerektiren fiil criminal damage i.
yaptırım gücü sanction power i.
yaptırım gücü power of sanction i.
yaptırım gücü olmayan mevzuat toothless legislation i.
sert yaptırım ve cezalar vasıtasıyla organize suçla mücadeleyi amaçlayan yasa anti-racketeering law i.
sert yaptırım ve cezalar vasıtasıyla organize suçla mücadeleyi amaçlayan yasa rico i.
sert yaptırım ve cezalar vasıtasıyla organize suçla mücadeleyi amaçlayan yasa racketeer influenced and corrupt organizations act i.
sert yaptırım ve cezalar vasıtasıyla organize suçla mücadeleyi amaçlayan yasa rico act i.
kıyı devletinin kendi sularında bulunan ve kural ihlali yapmış başka gemi veya uçakla işbirliği yapan yabancı flamalı bir gemiye yaptırım uygulayabilmesi constructive presence i.
ülke faaliyetlerinin veya ekonomisinin sadece belirli bir alanına yönelik yaptırım smart sanction i.
cezai yaptırım altına almak/cezalandırmak penalize f.
cezai yaptırım altına almak/cezalandırmak penalise f.
yaptırım uygulamak enforce f.
(mahkeme kaydı özetini ilgili otoriteye göndererek kefalet için) yaptırım uygulamak estreat f.
kanunsuz yaptırım yürüten (yargı organı) star-chamber s.
Politics
askeri yaptırım military sanction i.
ekonomik yaptırım economic sanction i.
idari yaptırım cezası administrative sanction i.
yaptırıma tabi/yaptırım uygulanan/yasaklı kişi sanctioned person i.
yasal yaptırım legal sanction i.
yaptırım kararı sanction decision i.
yönetim yetkilerine sahip olmaktan kaynaklanan yaptırım gücü administering power i.
tek bir yumruk dahi olsa tüm saldırılar için cezai yaptırım uygulayan yasa one-punch law [australia] i.
yaptırım uygulamak place sanctions f.
yaptırım uygulamak impose sanction f.
yaptırım altına almak impose sanctions f.
yaptırım altına almak place sanctions f.
yaptırım uygulamak place sanctions on f.
yaptırım altına almak placed sanctions on f.
yaptırım uygulamak impose sanctions f.
Telecom
cezai yaptırım penal sanction i.
idari yaptırım administrative sanction i.
Religious
(yüksek bir dini makamdan) kilise kanunlarına göre yetersiz birinin yükselişine karşı yaptırım talebinde bulunmak postulate f.
(birine karşı) daha yüksek makamdan yaptırım uygulatmak postulate f.
Military
yaptırım komutu command of execution i.
Archaic
yaptırım olarak (belgeye) ilave damga eklemek counterseal f.