Geçmiş

yerinden etmek

"yerinden etmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 17 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	yerinden etmek	displace f.
General
2	Genel	yerinden etmek	relegate f.
3	Genel	yerinden etmek	remove f.
4	Genel	yerinden etmek	unseat f.
5	Genel	yerinden etmek	oust f.
6	Genel	yerinden etmek	remble [obsolete] f.
7	Genel	yerinden etmek	remue [french] f.
8	Genel	yerinden etmek	bump f.
9	Genel	yerinden etmek	deracinate f.
10	Genel	yerinden etmek	overturn f.
11	Genel	yerinden etmek	deturbate f.
12	Genel	yerinden etmek	dispost f.
13	Genel	yerinden etmek	discompose [obsolete] f.
Law
14	Hukuk	yerinden etmek	oust f.
Politics
15	Siyasal	yerinden etmek	unseat f.
Literature
16	Edebiyat	yerinden etmek	unsphere f.
Archaic
17	Eski Kullanım	yerinden etmek	disseat f.

"yerinden etmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 18 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	yerinden yurdundan etmek	deterritorialize f.
2	Genel	yerinden etmek (önemli bir yerde olan birini)	unseat f.
3	Genel	yerinden (mahalinden) acil durumlara müdahale etmek	respond to emergencies on-site f.
4	Genel	(rüzgarla) yerinden etmek	whiffle f.
Phrasals
5	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi/bir hayvanı) bir yerinden tutarak/çekerek idare etmek	lead by f.
6	Öbek Fiiller	(birini) zorla yerinden/işinden etmek	remove from (someone or something) f.
7	Öbek Fiiller	(birini/bir grubu) yerinden etmek	uproot (someone or something) from (something or some place) f.
8	Öbek Fiiller	birini yerinden etmek	uproot someone from f.
9	Öbek Fiiller	sıkıştırıp yerinden etmek	squeeze out f.
10	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi yerinden/makamından etmek	sweep someone or something out of something f.
11	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi yerinden/makamından etmek	sweep someone or something out f.
12	Öbek Fiiller	yerinden/pozisyonundan etmek	nudge aside f.
13	Öbek Fiiller	birinin iş yerinden ayrılma saatini takip etmek/tutmak	clock someone out f.
14	Öbek Fiiller	(birini) konumundan/yerinden etmek	oust (one) from f.
15	Öbek Fiiller	(birinin) park yerinden çıkışını engelleyecek şekilde park etmek	park (one) in f.
Idioms
16	Deyim	(birinin) yerinden kalkmasına yardım etmek	get (one) on one's feet f.
17	Deyim	(birinin) yerinden kalkmasına yardım etmek	put one on one's feet f.
Trade/Economic
18	Ticaret/Ekonomi	doktor vb randevularına icabet etmek için iş yerinden çalışan tarafından alınan mazeret izni	flex day i.