Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
yoğun olmak
"yoğun olmak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 3 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Idioms
1
Deyim
yoğun olmak
keep/have balls in the air
f.
2
Deyim
yoğun olmak
keep balls in the air
f.
3
Deyim
yoğun olmak
juggle balls in the air
f.
"yoğun olmak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 35 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
yoğun olmak (iş vb)
be busy
f.
2
Genel
çok yoğun olmak
move
f.
3
Genel
çok parlak ve yoğun olmak (ışık, renk)
glare
f.
Phrasals
4
Öbek Fiiller
yoğun yağış bir şeyin iptal olmasına neden olmak
wash out
f.
5
Öbek Fiiller
yoğun yağıştan dolayı iptal edilmesine neden olmak
wash something out
f.
6
Öbek Fiiller
yoğun yağış bir şeyin iptal edilmesine neden olmak
wash out
f.
Colloquial
7
Konuşma Dili
çok yoğun olmak
be all go
f.
8
Konuşma Dili
çok yoğun olmak
hop
f.
Idioms
9
Deyim
aşırı yoğun olmak
be up to ninety
f.
10
Deyim
çok meşgul/yoğun olmak
be run off your feet
f.
11
Deyim
çok yoğun olmak
have too much on one's plate
f.
12
Deyim
çok yoğun olmak
hardly have time to breathe
f.
13
Deyim
çok yoğun olmak
have a lot on one's plate
f.
14
Deyim
çok yoğun/meşgul olmak
hardly have time to think
f.
15
Deyim
çok yoğun olmak
scarcely have time to breathe
f.
16
Deyim
çok yoğun olmak
hum with activity
f.
17
Deyim
çok meşgul/yoğun olmak
be rushed off your feet
f.
18
Deyim
çok yoğun programı olmak
have a full plate
f.
19
Deyim
yoğun uğraş içinde olmak
get up to
f.
20
Deyim
birinin bir konuyu derinlemesine/yoğun bir şekilde düşünmesine neden olmak
give someone furiously to think
f.
21
Deyim
yoğun bir tadı olmak
kick like a mule
f.
22
Deyim
yoğun bir tadı olmak
kick like a steer
f.
23
Deyim
çok yoğun olmak
be in the thick of it
f.
24
Deyim
çok yoğun olmak
be in the thick of things
f.
25
Deyim
çok meşgul/yoğun olmak
be rushed off (one's) feet
f.
26
Deyim
çok yoğun olmak
be rushed off your feet
f.
27
Deyim
çok yoğun olmak
get rushed off your feet
f.
28
Deyim
çok yoğun olmak
run off your feet
f.
29
Deyim
(birinin) bir konuyu derinlemesine/yoğun bir şekilde düşünmesine neden olmak
give (one) furiously to think
f.
30
Deyim
çok yoğun olmak
have too much on plate
f.
31
Deyim
yoğun kokusu olmak
get a noseful
f.
Medical
32
Medikal
yoğun bakımda olmak
be in intensive care unit
f.
33
Medikal
yoğun bakımda olmak
be in intensive care
f.
Astronomy
34
Gökbilim
yoğun x-ışını kaynağı ve normal olmak üzere iki yıldızdan oluşan ikili yıldız
x-ray binary
i.
Slang
35
Argo
çok meşgul/yoğun olmak
be busier than a one-legged man in a butt-kicking contest
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of yoğun olmak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy