yukarıda- - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

yukarıda-



"yukarıda-" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
Computer
yukarıda- super- ök.

"yukarıda-" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 182 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
yukarıda above zf.
General
en yukarıda olma archness i.
yukarıda zikredilen firma the above mentioned firm i.
yukarıda zikredilen firma the above-named firm i.
yukarıda bahsedilen bilgiler information mentioned above i.
başı yukarıda ve vücudu dik balık figürü hauriant i.
yukarıda bulunan raf overhead i.
yukarıda belirtmek point out above f.
yukarıda belirtmek indicate above f.
yukarıda tutmak keep up f.
yukarıda aramak upseek f.
yukarıda tutmak lift f.
yukarıda yer almak superlie f.
yukarıda geçen aforementioned s.
özellikle kuzeyde veya yukarıda olan bir yeri gösteren söz öbeği up s.
yukarıda geçen aforesaid s.
yukarıda overhead s.
baştan yukarıda olan overhead s.
yukarıda adı geçen abovementioned s.
yukarıda adı geçenler abovementioned s.
yukarıda sözü edilen above-mentioned s.
yukarıda geçen above s.
yukarıda geçen aforenamed s.
yukarıda gösterilen the preceding s.
yukarıda bahsedilen abovementioned s.
yeryüzünden yukarıda above ground level s.
yukarıda anılan before mentioned s.
yukarıda sözü edilen above-named s.
yukarıda yazılı olan above written s.
yukarıda yazılmış olan above written s.
yukarıda belirtilen abovementioned s.
yukarıda belirtilen above-stated s.
yukarıda sözü edilen above-stated s.
yukarıda bahsedilen above-referred s.
yukarıda bahsedilen above-stated s.
yukarıda sözü edilen afore-mentioned s.
yukarıda anılan foregoing s.
yukarıda olan overhead s.
yukarıda bahis konusu edilen above-cited s.
yukarıda zikredilen before cited s.
yukarıda zikredilen before mentioned s.
yukarıda sözü geçen before mentioned s.
yukarıda mezkur before cited s.
yukarıda sözü geçen before cited s.
yukarıda mezkur before mentioned s.
yukarıda adı geçen aforenamed s.
yukarıda bahis konusu edilen aforesaid s.
yukarıda bahsi geçen aforesaid s.
daha önce/yukarıda bahsedilen/verilen/sözü edilen aforecited s.
daha önce/yukarıda bahsedilen/verilen/sözü edilen beforementioned s.
yukarıda adı geçen above-mentioned s.
yukarıda adı geçen aforecited s.
yukarıda adı geçen above-mentioned s.
yukarıda bahsi geçen abovesaid s.
yukarıda anılan aforegoing s.
yukarıda geçen aforementioned s.
yukarıda bulunan overplaced s.
yukarıda bulunduran overshot s.
yukarıda adı geçen forecited s.
yukarıda alıntılanmış forecited s.
yukarıda adı geçen forerecited s.
fazla yukarıda olan superelevated s.
en yukarıda olan superhigh s.
(üst gövdede bulunan bir bölüm) daha yukarıda bulunan superior s.
yukarıda upstairs zf.
yukarıda olan şey above zf.
yukarıda supra zf.
yukarıda hereinabove zf.
yukarıda afore zf.
yukarıda aloft zf.
yukarıda zikredilen supra zf.
yukarıda on high zf.
yukarıda geçen supra zf.
çok yukarıda way above zf.
daha çok yukarıda above zf.
yukarıda (bir sayfada) above zf.
yukarıda up zf.
yukarıda above zf.
yukarıda denildiği gibi ditto zf.
yukarıda açıklanan nedenlerle with the abovementioned reasons zf.
en yukarıda topmost zf.
en yukarıda upmost zf.
en yukarıda uppermost zf.
yukarıda aboon zf.
daha yukarıda to a higher place zf.
yukarıda high zf.
yukarıda on loft zf.
yukarıda onloft zf.
yukarıda cockhorse zf.
yukarıda over ed.
yukarıda anlamı veren ön ek hypso- ök.
yukarıda anlamı veren ön ek hyper- ök.
yukarıda anlamına gelen ön ek over- ök.
yukarıda anlamına gelen bir ön ek supra- ök.
Phrasals
yukarıda/ayakta tutmak buttress up f.
yukarıda/ayakta tutmak buttress something up f.
yukarıda bırakmak leave up f.
yukarıda bırakıp gitmek leave up f.
yukarıda bırakıp aşağı gitmek leave up f.
birini veya bir şeyi birinden veya bir şeyden daha üstün/yukarıda tutmak set someone or something above someone or something f.
yukarıda tutmak stick up f.
yukarıda tutmak buoy up f.
birini/bir şeyi yukarıda tutmak buoy someone or something up f.
yukarıda kalmak remain up f.
'-den daha üstün/yukarıda tutmak set above f.
Phrases
yukarıda yazılanlar (bir sayfada) the above i.
yukarıda yazılı olan the above-stated i.
yukarıda ticaret unvanı yazılı trade name of which is written above (entity) i.
yukarıda söz edilen the abovementioned s.
yukarıda adı geçen the abovementioned s.
yukarıda söz edilen the above-mentioned s.
üst tarafı yukarıda right side up zf.
yukarıda değindiğimiz gibi as we have noted before expr.
yukarıda tarif edilen şartlar dışında aside from the circumstances described above expr.
yukarıda dendiği gibi as said above expr.
yukarıda adı geçen kişi/kişiler (bir sayfada) the abovementioned persons expr.
yukarıda belirtildiği üzere as said above expr.
yukarıda belirtildiği gibi as noted above expr.
yukarıda belirtilene ek olarak in addition to what is mentioned above expr.
yukarıda belirtildiği gibi as stated above expr.
yukarıda tarif edilen şartlar dışında hariç aside from the circumstances described above expr.
yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı due to the abovementioned reasons expr.
yukarıda bahsedilen tüm bu gerçeklerin ışığında in the light of all the facts mentioned above expr.
yukarıda işaret edildiği gibi as stated above expr.
yukarıda belirtilen durumlar haricinde except as provided above expr.
yukarıda bahsedildiği gibi as mentioned above expr.
yukarıda belirtildiği gibi as per above expr.
yukarıda belirtilen as per above expr.
aşağıda ne olursa yukarıya, yukarıda ne olursa aşağıya yansır as above, so below expr.
Colloquial
yukarıda allah var, elimden gelenin en iyisini yaptım god knows (that) I've tried expr.
orada/yukarıda havalar nasıl? how's the weather up there? [cliché] expr.
gözlerim yukarıda my eyes are up here [cliché] expr.
yukarıda/yukarıya up there expr.
şu yukarıda/şu yukarıya up there expr.
Idioms
diğerlerinden bir boy/adım önde/yukarıda a breed apart i.
diğerlerinden bir gömlek yukarıda olma a breed apart i.
diğerlerinden bir boy/adım önde/yukarıda olmak be a breed apart f.
çok yukarıda higher than gilderoy's kite s.
en yukarıda top of the heap expr.
başı yukarıda with (one's) head held high expr.
Speaking
sanırım yukarıda bir şey var I think there's something up there expr.
yukarıda mısın? are you up there? expr.
Trade/Economic
yukarıda ticaret unvanı yazılı whose trade name is written above (person) i.
yukarıda anılan the above i.
yukarıda above zf.
Law
yukarıda geçen aforegoing s.
yukarıda geçen above-cited s.
yukarıda geçen foregoing s.
yukarıda zikredilen before mentioned s.
yukarıda zikredilen before cited s.
Technical
yukarıda verilen so-called i.
yukarıda bahsedilen above-mentioned s.
Computer
önceden/yukarıda kaynak gösterilen aforereferenced s.
önceden/yukarıda kaynak gösterilmiş olan aforereferenced s.
yukarıda linki verilmiş olan aforelinked s.
önceden/yukarıda alıntı yapılmış olan aforereferenced s.
önceden/yukarıda referans alınmış olan aforereferenced s.
Textile
düğmeleri yukarıda button up s.
(kadın şortu) uçları yukarıda toplanmış bloomer s.
Architecture
ayaklarının biri aşağıda diğeri yukarıda olan kemer rampant arch i.
ayaklarının birisi aşağıda diğeri yukarıda olan kemer rampant vault i.
Aeronautic
flaplar yukarıda flaps up expr.
Marine
geminin su hattından yukarıda olan kısmı topside i.
başı yukarıda olan haurient s.
yukarıda aloft zf.
Anatomy
yukarıda bulunarak superiorly zf.
Food Engineering
yukarıda belirtilen ürün hayvan hastalığından aridir above mentioned product does not contain any animal diseases i.
Biology
hücre seviyesinden yukarıda bulunan supracellular s.
Zoology
(sürüngenlerde) göz hizasından yukarıda yer alan supraocular s.
Sport
kolların ön ve yukarıda tutulması arms held forward-upward i.
Card
(oyun kartını) gösterip yüzü yukarıda olacak şekilde kağıt destesinin altına koymak burn f.
Music
üsttekinin en ağır sesi diğerinin en ince sesinden bir nota yukarıda olacak şekilde dizilmiş dörtlüler disjunct tetrachords i.
üsttekinin en ağır sesi diğerinin en ince sesinden bir nota yukarıda olacak şekilde dizilmiş (dörtlüler) disjunctive s.
Latin
yukarıda sözü geçen yerlerde ubi supra s.
yukarıda anılan yerlerde ubi supra s.
yukarıda zikredilen yerlerde ubi supra s.
yukarıda mezkur yerlerde ubi supra s.
yukarıda zikredilen loco citato zf.
yukarıda belirtildiği gibi ut supra zf.
yukarıda gösterildiği üzere ut supra zf.
Archaic
yukarıda bulunan overplast s.
yukarıda bahsi geçen foresaid s.